Ben,  benim de içinde olduğum Y jenerasyonu için marka sadakati kavramının çok geçerli bir kavram olduğunu düşünmüyorum. Sosyal medyayla birlikte deneyim paylaşımıyla gelen etkiyle bunun iyiden iyiye azaldığını, hemen arkadan gelen Z jenerasyonu için ise sadakat kavramının imkansız diye nitelendirilebilecek bir konumda olduğunu düşünüyorum.

Sosyal medyanın sadakat yaratmaktan daha çok müşteriyi ya da tüketiciyi dinlemek, onların içgörülerini anlamak, müşteriyi statik olarak sınıflandırmak yerine,  çok daha dinamik bir şekilde –kendini tek ve biricik hisettirebilecek şekilde–  , bireysel ve kitlesel olarak sınıflandırmak için kullanılabilecek harika bir araç olarak görüyorum.  Sosyal medya denen ?kuralsız coğrafyada? kısıtlı da olsa küçük etki ve yönledirmelerde bulunabileceğini  düşünüyorum, ( Tabi istisna olarak ?ÇOK İYİ? fikirlerle çok güçlü etkiler de yaratılabiliyor.)Ama neticede ne kadar teknolojiyi kullansak da temelde insan var, insanî dinamikleri daha iyi anlamamız ve bir pazarlamacı ya da reklamcı olarak bu dinamikleri en iyi şekilde yönlendirebilmemiz gerekiyor, tabi müşterinin ya da tüketicinin de çıkarı doğrultusundaJ

Bunun yanı sıra hala sosyal medya için ilkel bir dönemdeyiz, sosyal medya daha evriminin başlangıç safhasında  ve hala öğrenmemiz gereken çok şey var.  O kadar hızlı bir süreç yaşadık ki sosyal medya için ?tekniğin pratik yapılabilmesi için gereken süre henüz doldurulamamıştır.? diye düşünüyorum.

Murat DURAK