Bonus, bu ülkenin reklamcılık tarihine damga vurmuş, bir bankayı alıp bambaşka yerlere taşıyabilmiş bir kaç markadan biridir benim gözümde.

Zaten Garanti Bankası’nın her ürününe yaptığı markalamayı ayrı ayrı seviyorum.

Bonus örneği gibi bir çok işle anabileceğimiz bu furyada şöyle bir şey yaptılar. Bankacılıkta kullanılmasının beklenmeyeceği, o kurumsal ciddiyeti olmayan kelimeleri aldılar, yedirdiler markalarına. Sonra öyle bir duruma geldik ki, aklımıza o ürün geldiği anda, bir birine benzeyen bir sürü kelime değil, o farklı kelimeyi hatırladık hep.

“Kredi kartı alış-veriş yaptıkça para kazandırıyormuş” dediler. Biz buna Bonus dedik. Hatta başka bankaların satış temsilcileri bile orada burada standlarda kart satmaya çalışırken bu kelimeyi kullandılar hep.

Sonra, “Sen paranı koyuyorsun, o hem faturalarını filan ödüyor, hem de durduğu yerde artıyor.” dediler. Biz buna “Ne yapsam, ne yapsam, Elma Hesabı açtırsam?” diyerek cevap verdik. Elma kelimesinin bankacılıkta her hangi bir yerde kullanılacağını düşünmezdim bile.

Bütün bunlardan önce; “Bankadan faydalanarak işinizi büyütebilirsiniz.” dedi bize o meşhur sucu çocuk! Hemen onu takip eden 1001 marifet taksici.

 

12 Dev Adam’ı, Türko’su ile sporumuza da kelimeler hediye ettiler…

Sürekli yenilediler kendilerini. Olması gerektiği gibi.

Şimdi de Bonus için Ozan Güven’li yeni bir rölansman (yeniden lansman) yapılacak yakın zamanda. Televizyonda dönmeye başladı, fön çekilmiş bonus kafa reklamları.

Bakalım ne çıkacak altından. Çıksın, tekrar konuşuruz. 🙂