Biz format olarak eğlenceli içerikler girmeyi seven bir bloguz. Hayatın en sıktığı anda bile bir gülücüğün bütün buzları eritebileceğine inanan insanlarız.

Ancak şimdi, bu gülücüğü korumak biraz zor oluyor açıkçası. O kadar çok acı yaşıyoruz ki ülke olarak, millet olarak; gülücükler soluyor her gün. Bu yıl belki bir çok güzellik getirmiş olabilir birilerine ama ülkemiz için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Burada aşağıdaki parçayı dinlemeye başlayalım. ATV Haber sayesinde böyle parçalar fonda olmadan konunun ciddiyetini kavrayamıyoruz; moda giremiyoruz:

[audio:http://brandtalks.org/wp-content/uploads/No-Life-Without-You.mp3|titles=No Life Without You]

Başa dönecek olursak, gülücüğümüzün solduğundan bahsetmiştim. Aslında gülücüklerin tam da pırıl pırıl parlaması gerekiyor şu an. Güneş gibi doğudan doğması gerekiyor bu gülücüklerin şimdi. Elimizden geldiğince, gülmeyi unutanları güldürmeye çalışmalıyız tam da şu sıralar.

Bunu birey olarak yapmalıyız; bunu kurum olarak yapmalıyız.

İşte tam da bu noktada, yardımlarını Van’daki vatandaşlarımızdan, kardeşlerimizden esirgemeyen herkesi ve duyarlılığından ötürü markaları tebrik etmek lazım.

Teknosa, MNG Kargo, Yurtiçi Kargo, Aras Kargo, Markafoni, AKUT, Kızılay…

Bu markalar yapılması gerekeni yaptılar ve anında yardıma koştular.

Turkcell gibi bazı markalar da hala insanlardan yardım toplayıp bölgeye ulaştırma derdinde. Turkcell! Türkiye’nin ve Dünya’nın en büyük, en zengin şirketlerinden olan Turkcell. Türkiye’nin Turkcell’i.

Markalar konuşuyor. Birisi diyor ki; “Aman, hemen ne gerekiyorsa yapalım. elimizi o yıkılan duvarın altına sokalım!” biri de diyor ki; “Tabii ki yardım yollayacağız. Hemen haber verin yüce halkımıza, yardımlarını bize gönderebilirler!”

Ha bir de medya markaları var. Birisi de diyor ki; “Herkes haddini bilecek! Önce taş atıp da sonra yardım istenmeyecek!”

Hele o aklı nerede bilinmez sosyal medya insanları! Söylediklerini yazmaya elim varmıyor.

Neyse.

Bir mesaj da BrandTalks olarak biz vermiş olalım. Markaları konuşturan markayı da konuşturalım.

Dünya’da hiç bir millette, hiç bir kimse, kendi yurttaşına “Hadlerini bilsinler! Oturup uslu uslu ölsünler!” demez, diyemez. Kendi yurttaşını geçtim, Tanzanya’daki bir serçe kuşu için bile söyleyemez bunu. Bu nasıl bir hasta aklın ürünüyse, Allah ıslah etsin demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Sadece doğuda doğmak suç olsaydı, Güneş en büyük suçlu olurdu!

Lütfen en azından o binaların arasında insanları kurtarmak için çırpınan köpek kadar duyarlı olalım!

 

Sevgiler…