Facebook olmasaydı ne oldurdu şimdi hiç düşündünüz mü ? Siz düşünmediyseniz ben düşündüm. Lütfen kemerleri bağlayın ve arkanıza yaslanın. Beynimin kıvrımlarında beraber küçük bir yolculuğa çıkacağız !
Sosyal medyanın temelleri 2000?lerin başında belki de daha öncesine dayanıyor. Septikler gibi çok kesinmiş gibi söylenen her şeye o kadar da kesinlikli bakmamak lazım 🙂 2005?e doğru bu ivme Türkiye?de daha da arttı. Şahsen ben nasıl olduysa kendimi bir anda içinde buldum, geçiş sürecini yaşamadım ya da yaşadığımı anlamadım. Facebook daha doğrusu sosyal medya hayatımızı bir çok şekilde değiştirdi, etkiledi. Şiddetli ve derinlemesine bir kültürel kırılma ve mutasyon yarattı. Arkadaşlık biçimlerimizi, sosyal hayatımızı, düşünce biçimimizi ve doğal olarak da alışveriş biçimimizi etkiledi. Zaten ezelden beri varolan ve bastırmayı bir nevze de olsa başardığımız röntgenleme içgüdümüzü dibine kadar yaşamamıza olanak tanıdı. Sosyal onay alma mekanizmamız like butonları sayesinde çığrından çıktı. Sosyal çemberler aracılığıyla bize olan yakınlıklarını ve ilişki düzeylerini belirlediğimiz kimseleri genelde arkadaşlarımızı barındırdığımız kısmen mahrem sayılabilecek alanımıza profilimize aldık. Şu anda şizofrenik bir halde sürekli güncellenen durum mesajlarını, değiştirilen profil resimlerini, tatil ve parti fotoğraflarını takip ediyoruz. Durmadan içinde kedi ve bebek bulunan komik ve ilginç videolar paylaşıyoruz. İlişki durumumuzu güncelliyoruz. Farkında olmadan saatler harcıyoruz ve masanın başından kalktığımızda beynimiz uyuşmuş ve kaybettiğimiz zamanın içten içe pişmanlığıyla hayata devam ettiğimizi zannediyoruz. Oysa etkilerini tüm psikolojimizde yaşıyoruz ve gittikçe daha da yaşayacağız gibi gözüküyor bu dijital şizofreniyi.
Bu konuda çok iyi tespitler yapıldığını ve mevcut durumu çok iyi anlattığını düşündüğüm ilginç ve içinde onlarca içgörü barındıran bir video buldum internetten buyurun izleyiniz !
Evet durum bu kadar vahim gözüküyor. Ama paniklemeyin, titreyin ve kendinize gelin. Bunca yan etkisine rağmen içinde bir çok güzelliği de barındırıyor. Sosyal medya sayesinde arap baharı gibi siyasal hareketlerle monarşiler, diktalar yıkıldı. Kültürel etnosentrizm yüzünden bir birini anlamayan veya anlayamayan kimseler bir nevze de olsa farklı kültürleri anlamaya başladı. Belli otoritelerin tekelinde olan medya ve iletişim araçlarının etkisinden bir nevze de olsa sıyrılarak markalar hakkında konuşmaya başladık. Bu sayede onları eleştiriyoruz, seviyoruz, yeriyoruz, onlardan bir şeyler istiyoruz. Bloglar yazmaya başladık, gazeteci olduk, yazar olduk. Global şirketlerin imkanlarına sahip olmadan uluslar arası ticaret yapmaya başladık. Sosyal medya dev bir endüstri meydana getirdi. Şu anda milyonlarca kişi dijital ajanslarda veya home-office bu işten para kazanıyor.
Evet sosyal medya olmasaydı bunlar da olmayacaktı. Biz konuşmayacaktık markalar da bizimle konuşmayacaktı.
Olması mı iyi olmaması bir de siz düşünün !
Sevgiler bizden BrandTalks
Yorum Yok