Geçenlerde özellikle gösteri endüstrisinde bolca kullanılan subliminal (bilinçaltına yönelik) öğeler üzerine düşündüm biraz. Bu konuda düşününce dibine kadar araştırmadan duramıyorsunuz. Ne var ne yok; okudum, izledim. Böyle yoğun bir araştırma döneminin ardından da “algıda seçicilik” dediğimiz mevzu çıkıyor ortaya. Hatta biraz da piskopatlaşıyor insan, her gördüğüne “aha subliminal” demeye başlıyor. Ben de Garanti Bankası’nın güvercinli “Garanti’siz kimse kalmasın” reklamını izlerken yaşadım bu sayko hali, onu anlatacağım size.
Biliyorsunuz bu subliminal öğeler en çok reklam ve eğlence endüstrilerinde kullanılıyor. Etiktir, değildir, orasını bilemem, o konuda yorum yapmam. Ancak bol bol kullanılıyor ve aşırı derecede işe yarıyor. Neden işe yaradığını kısaca açıklamak gerekirse, inanılmaz bir organ olan beynimiz, direk algılamadığı ama biz bilinçli olarak fark edemesek de algıladığı ve çeşitli kodlarla (bu kodlar reklamda genelde verilmek istenen mesaj oluyor) bilinç altına yerleştirdiği nesneler ya da olgular tekrar karşısına çıktığında hemen ilişkilendirdiği mesajla bağdaştırıyor ve bir istek yaratıyor.
Örnekle anlatayım, daha açıklayıcı olacak.
Bu konuda son zamanlarda yapılmış en geniş araştırmalar, Martin Lindstrom’un araştırmaları ve özellikle Buyology kitabı. İnsanların satın alma davranışlarını inceleyen bu kitapta subliminal öğelerin önemini çok net görebiliyorsunuz. Kitabı okuyanlar bilir, bu deneylerden birinde bir deneğe karanlık bir odada seri bazı fotoğraflar gösteriliyor, bu fotoğraflar içerik olarak aşk, sevgi v.s. gibi ana temalar üzerine oturmuş oluyor ve denek odadan çıktığında hemen bir Coca-Cola istiyor! Mutluluğa kapak açtıran Coca-Cola, işini iyi yapmış gibi görünüyor. 😉
Ben de geçenlerde Garanti Bankası’nın evlilik için verilen desteklerinden bahsedilen güvercinli “Garanti’siz kimse kalmasın bizce!” reklamlarını izlerken birbiriyle bağlantılı bir kaç nokta dikkatimi çekti.
İlk dikkatimi çeken nokta, güvercinin tam göğsüne çizilmiş kalp işareti. Elbette bu işareti televizyonda, her yerde SEX yazısı gören manyak adam gibi işaretlemeyeceğim. Ama zaten bariz bir şekilde orada duruyor. Buradan sevgi ve sevimliliğe gönderme yapıldığını düşündüm. Bu tabii ki ilk akla gelen. Ancak mevzu evlilik. Evlilikte binlerce TL masraf yapılıyor. Bu harcamalar için de zaten bolca kredi kartı da kullanılıyor. Tabii hemen aklıma “I love you Bonus!” geldi.
Evlilik, harcama, kalp işareti, I <3 BONUS! 🙂
Hani “Hadi gidin hepiniz evlenin, masraflar için de bol bol Bonus kullanın!” der gibi.
Ha bunu diyordur, demiyordur, bilemem. Ben bir şey iddia etmiyorum, sadece gördüklerimin aklıma getirdiğini söylüyorum. Bu da bence o çok meşhur çocukluk oyunumuz PAC-MAN’in tüketime yönelik bilinçaltı mesajı vermesi gibi bi’şey bence. Ama dediğim gibi, bence!
Takdir sizin. 😉
Yorum Yok