Geçtiğimiz günlerde Ulusoy’un Varan’ı satın aldığını bir çoğunuz duymuşsunuzdur. Yıllarca kaliteli yolculuk açısından birbiriyle rekabet eden iki fırma, bir şekilde bir araya geldi böylelikle. Peki neden ve şimdi ne olacak diye düşündüğünüzde aklınıza neler geliyor? Ben biraz düşündüm ve birlikte düşünmek için yazmak istedim.

Ulusoy ve Varan onlarca yıl boyunca Türkiye’de faaliyet gösteren ve alanlarında en pahalı bilet fiyatlarını uygulayan iki otobüs taşımacılığı firmasıydı. Paranız olunca onlarla giderdiniz. Hatta öyle ki herhangi bir seferlerinde yer bulamadığınızda sinirlenirdiniz. Ve öyle her yere de onlarla gidemezdiniz, bazı önemli yerlere seferleri bulunurdu. Bu yüzden de keşke her yere gitseler diye düşünürdünüz. Kendi düşündüklerimi size ait kıldım ama fikrimce siz de benzer şekilde düşünüyordunuz. Ama öyle yapmadılar çünkü belirli bir kalite düzeyi tutturmak konusunda titizdiler. Bunun faydasını da sadık müşterileri olarak gördüler. Böyle bir sonucu kim istemezdi ki?

Ama Ulusoy ve Varan, ikiz kardeş değildi. Ulusoy bir Karadenizli ailenin şirketi olarak Karadenizdeki yoğun seferlerinden vazgeçmedi. Ve bir anlamda, illa ki eğitimli bir müşteri kitlesine sahip olmayı hedeflemedi. Varan’sa çok daha farklı bir durumda, daha elit bir çizgide seferlerini sürdürdü. İkisi de tecrübeli, yaşça olgun ve ?kaptan? sıfatını sonuna kadar taşıyacak şoförlerle çalıştı. Ta ki pazara kanserli büyümeyi bir marifet sanan Metro Turizm nüfuz edene kadar.

Metro Turizm, yoğunluk bakımından kendi otobüslerine sahip olmak yerine otobüsü olan şoförlere ?Gel bizle çalış, otobüse Metro Turizm yazalım.? diye çağrı yaparak ve acımasız rekabetle boğuşan yerel firmaları satın alarak hızlı bir büyüme stratejisi izledi. Öyle ki artık neredeyse Türkiye içinde Metro Turizm’le gidemeyeceğiniz bir yer kalmadı. Ama tabii ki müşteri kitlesi açısından da belirli kaliteyi gözetmediler. Metro Suit gibi açılımları olsa da Metro Turizm’in genel olarak çalışan profili bakımından da özensiz olduğunu biliyoruz. Otobüslerinde ciyak ciyak bağıran ve koltuklara ayakkabılarla basmalarına izin verilen çocuklarıyla ilgisiz ve sıfatsız anneleri uyaran bir Metro Turizm yok. Ama Varan’la herhangi bir seferde böyle bir sorun yaşamadım. Neden ola ki?

Gene de her şey kaliteli olmakla ölçülmüyor. Varan, Metro Turizm karşısında kan kaybetmiş olacak ki artık bu sistemin bir oyuncusu olmaktan vazgeçti. Ulusoy da kendisine göre daha konforlu bir otobüs firması olarak algılanan Varan’ı bu arada bünyesine katmış oldu. Metro Turizm’in kalitesizliği ve pervasızlığıyla başedebilmenin belki de tek yolu buydu. Acaba tek yol bu muydu, göreceğiz.

Varan artık adıyla var. Ulusoy’un Varan’ı, nev-i şahsına münhasır Varan gibi olacak mı acaba? Yoksa Metro Turizm’in bayağılığına mahkum mu kalacağız, göreceğiz. Artık Ulusoy Metro Turizm’e karşı tek başına savaşmak zorunda. Kaliteyi gözeterek daha da büyümenin yollarını aramalı. Yoksa gitgide ucuzlayan uçak biletleriyle de mücadele etmeleri gerekecek.

Eee, iş firma satın almakla bitmiyor. Onun gereğini de yapmak gerekiyor. Bunu sadece kendileri için değil, Türkiye için yapmak zorundalar.

Bu ?sefer? de bizim için olur inşallah.