Merhabalar herkese. Tahminime göre şu an yatılı ile ne kast ettiğimi merak ediyorsunuz. Yatılı demek, uzun yıllardır ülkemizde var olmak ve burada artık bir parçamız olmak. Biraz üzerine konuşalım istedim.

Dr. Oetker, İpana, Nestle, Coca Cola, Pepsi, Algida gibi markalar bahsettiğim kategoriye giriyor. Uzun yıllardan beri ülkemizde bulunuyorlar ve artık ayrılmaz birer parçamız olmuş durumdalar. Ürünleri neredeyse yabancı ürün olarak algılanmıyor diyebiliriz. Zaman zaman yabancı olmaları ve sermaye yapıları çeşitli sebeplerle sorgulansa da aslında artık içimizden biri gibiler. Ve buna uygun pazarlama iletişimi faaliyetlerinde bulunmalarını haliyle bekliyoruz. Ben, bunu yapamayanlardan bahsedeceğim.

İpana neredeyse dışa kapalı ekonomi döneminden beri ülkede gerek resmi gerekse gayri resmi olarak bulunuyor. Belki 50 yıldır İpana var, biliyoruz. İlk zamanlarda ülkeyi kireç gibi bir macuna mahkum etseler de buradalar. Ama buralı gibi mi davranıyorlar? Hayır! Sorun da bu zaten.

Geçenlerde dış macunu reklamlarının klişesini içeren bir İpana reklamına denk geldim. Dişçi koltuğunda geçen saniyeler vardı tabi. Burası çok önemli değil. Ancak sorun reklamdaki adların Türkçe olmasıydı. Bu neden sorun olsun ki? Evet, bu bir sorun. Çünkü reklamdakiler Türk değil. Türk olmamalarının yanında üstüne üstlük Türk’e de benzemiyorlar. Neden mi? Çünkü reklam burası için ve Türkiye’de çekilmemiş. Kim bilir nerede çektikleri reklamı sadece Türkçe dublaj yaparak Türkiye pazarına uygun hale getirebileceklerini sanıyorlar hâlâ. Bize bunu reva görüyorlar. Elli yıldır Türkiye’desiniz, hâlâ Türkiye’de reklam çekmiyorsunuz. Ucuza kaçmanın yanında değer vermediğinizi gösteriyorsunuz. İşte bunda eskilerin bahsettiği o yavan kireç gibi macunun tadı var.

İkincisi ise daha önce eski yazar arkadaşlarımızdan Berker Pandır’ın bir yazısında değindiği Dr. Oetker meselesi. Dr. Oetker nispeten daha bizden bir marka olmayı başardı. Yemekle ilgili olmasından olduğu savunulabilir. Ancak onlar da hâlâ reklama Türkçe dublaj eklemekle bu pazar için reklam yaptıklarını zannediyorlar. Bunun yanında babaanne tatlısı diye bahsettikleri şeylerden biri de Supangle! Allah aşkına, kaçınızın babaannesi supangle diyebiliyor? Pazarı tanımaya çalışmadan basmakalıp ürünleri pompalamanın alemi nedir? Pardon, burası sizin arka bahçenizdi, değil mi?!

Bu örnekler maalesef çoğaltılabilir. Keşke daha çok olmasaydı. Ben reklamda böyle kanlı canlı simsiyah saçlı bir Kerem görmek istiyorum. Babaannenin sütlaç yaptığını duymak istiyorum. Ne hazır tatlı, ne de dış macunu batılı yaşam tarzına özel ürünler değil. Biraz paraya kıyıp buraya değer gösterme vaktiniz gelmedi mi?

Unutmayın, pazarlamanın kendisi değerlerin değişimi süreci. Paramı almak istiyorsanız bana değer verdiğinizi gösterin.

Benim gibi milyonlarca insan olduğunun farkında değilseniz uyandırayım.

Sevgilerimle.