Hepimizin hayatında ?keşke? dediği zamanlar olmuştur. Kimileri hafif konulardan ibarettir kimisi de beklide yıllarca atlatamayacağınız, unutamadığınız konulardan biri olabilir. İşte ?İtibar Yönetimi? ve özellikle online olanı bazen tehlikeli aynı zamanda da size yıllarca ?keşke? dedirtebilecek şeylere meyve verebiliyor. Ülkemizde itibara eş değer gibi görünen bir çok kelime çıkartmak mümkün bunları ?şan, şöhret, gurur, mevki, makam vb.? şeklinde gruplandırabiliriz. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göz attığımızda itibar iki şekilde açıklanmış. Birincisi, ?Saygınlık? bir diğeri de, ?Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi? şeklindedir.
Bugüne kadar itibar kelimesi karşımızı somut bir konu olarak çıkarken, sosyal medyanın etkisi ile soyut bir anlamda kazanmıştır. Sosyal medyayı inkar edenin aforoz edildiği günümüzde ?Online İtibar Yönetimi? konusu da hiç göz ardı edilebilecek bir konu değil. Bilgi çağı denen süreçte birçok iş kolunda, birçok iş departmanında da görevler, çalışma şekilleri ve en önemlisi yöntemler çok değişti. Yöntem konusunda değişikliğe değinmek gerekirse İnsan Kaynakları alanındaki uygulamaları gösterebiliriz. Eski dönemlerde adaylar cv lerini, elden, faks veya mektup yolu ile teslim ederlerken karşımızda bir anda online iş bulma siteleri çıkageldi. Bu durum hem adayın kendini ifade edebilmesi hem de insan kaynaklarında çalışan kişilerin zamanından ve nitelikli adayları seçme anlamında fayda sağlamasına yol açtı.
Artık devir değişti, tabi işe alım stratejileri de gelişti. Eskiden standart cv lerde standart bölümleri doldurup işverene ulaşmaya çalışırken. Şimdilerde yaratıcı cv ler ve online ortamdaki paylaşımlarınız önem kazanıyor. İş bulma aşamasında her aday zorluk çekebilir, bu zorlukları göz önüne alırsak internette en önemli araçlardan biri. Bu ortamda yapılan paylaşımların iş bulma şansınıza önemli etki ettiği su götürmez bir gerçektir. Artık işveren kurumlar işe alımı gerçekleştirmeden önce sizin internet üzerindeki paylaşımlarınızı inceleyerek cv?nin yanında bir ön bilgi elde ediyorlar. Artık en büyük iş bulma kaynağı ?Google?, başvuruyu yaptınız formu vs. doldurdunuz, adınız soyadınızı ?Google? amcaya sorduk mu ne var ne yok hepsini seriyor göz önüne. İşte bu durum itibarınızı doğru yönetmenizle alakalı. Yönetemeyen geride kalır. Sürekli şikayet ettiğiniz, aleyhinde paylaşımlarda bulunduğunuz bir GSM operatöründen sizi işe almasını bekleyebilir misiniz? Aslında bana kalsa ben kesinlikle işe alırım, çünkü yanlışı görüp dile getirmeniz (tabi küfürlü , markaya hakaretler içeren ve yalan yanlış beyanlar olamamak koşuluyla) önemli bir artıdır. Ama gerçeğe baktığımızda çoğu firma için bu durum olumsuz bir davranış olarak algılanmakta. Şimdi bunu okuduktan sonra ?Aman canım ne olacak, içeriği siler hemen kurtulurum? diye de düşünebilirsiniz. İşte, her şey bu kadar kolay değil. Paylaşımınız bir kere Google?ın arama motoruna düştüyse silseniz de yıllarca kurtuluş yok. Ama bazı yöntemlerle bu içeriklerinizi sonraki sayfalara attırabilirsiniz. Örneğin sizlere önceki yazımda belirttiğim ?BrandYourself? ‘i tekrar hatırlatmak isterim. Bu uygulama, seçtiğiniz size ait bilgilerin Google üzerinde adınız ve soyadınız ile yapılan aramalarda üstte çıkmasına yardımcı oluyor. Sistem hakkında daha fazla bilgi için yazıyı güzelce okuyun.
Bu yazı ile online itibar yönetiminde markalar yerine kişisel paylaşımların etkisine değinmeye çalışmaya çalıştım. Umarım faydalı olmuştur. Zaten gelecek yazılarımda vaka çalışmaları ile bu olayı şekillendirmeye ve interaktif bir şekilde sunmaya çalışacağım. Ama yazıyı da sona erdimeden önce online itibarınızı yönetirken dikkat etmeniz gereken konularla nacizane birkaç bilgimi paylaşmak istiyorum:
– İnternetteki konumunuzu görmenizi sağlayan en önemli kaynak hepimizin bildiği gibi Google, dolayısıyla ilk olarak Google?da kendinizi aratarak hangi konumdasınız onu keşfedin. Örneğin ülkemizde bir çok Onur Çetin var ve bu durum benim Google?da üst sıralarda olmamı zorluyor, sizde bu konumda olabilirsiniz, yapmanız gereken insanların ilgisini çekecek paylaşımlar yapmak, blog yazıları yazmak, sosyal ağları etkili takip etmek ve BrandYourself gibi uygulamaları kullanmak olabilir.
– Blog ve web sitenizde yapacağınız paylaşımlarda güncel anahtar kelimeler seçmek Google?daki konumunuza önemli katkı sağlayacaktır. Eee tabi güncel konular ile ilgili yazılarda yazarsanız daha bir hoş olur.
– Mümkünse alanınız hakkında, kendinize güvendiğiniz, yazıları, içerikleri, görselleri bol bol paylaşın. Bu çalışmak istediğiniz sektörün yöneticilerinin dikkatini çekebilir.
– Kopya içerikler yerine, yararlandığınız kaynakları belirterek onların yazıların üzerine bir şeyler katarak paylaşımlar yapın.
– Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda adınız ve soyadınızla hesap açmak daha yararlı olacaktır. Gizemli bir profil yaratmak istiyorsanız ona bir şey diyemeyiz.
– Markalara yönelttiğiniz eleştirilerde daha çözüm odaklı kelimeler kullanmanız, ağır hakaretler yöneltmemeniz oldukça önemlidir. Kimse kendine küfür eden, giydiren birini şirketine almak istemez.
– Adınızı ve soyadınızın olduğu bir web sitesi açmanız Google?daki yeriniz için çok önemlidir. En azından bir blog açarak buna başlayabilirsiniz. Ee tabi vaktiniz varsa.
– Herkes düşüncesinde özgürdür, ama ülkemizde bu durum biraz daha farklı tabi. Dolayısıyla özellikle kamu alanında çalışmayı düşünenlere tavsiyem, sosyal medya da siyasi paylaşımlara hiç girmeyin. Neden mi? Haberlerde her gün yeni bir vakaya tanık oluyoruz.
Şimdilik önerebileceğim şeyler bunlar. Aman dikkat edelim pişman olup ?Keşke? demeyelim. Bakın Necati Cumalı bile ne demiş: ?Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?? düşünün o zaman ne Google ne de sosyal medya vardı 🙂
Şimdi bu yazının üzerine koltuğunuza keyifle yerleşin ve aşağıdaki müziği dinleyin 🙂
Yorum Yok