Genç Nüfus Çokmuş Dediler Geldik 🙂
Avea’ya bir hâller oldu galiba. “Hayat değişir Avea’yla” işini fazla abarttıklarından mı, yoksa birbirinin tıpatıp aynısı ürün ve hizmetlerin satıldığı GSM sektöründe yaratıcılık yoksunluğunun beyinlerde kısa devreye sebebiyet verecek hâle gelmesinden midir bilinmez, Türkiye’nin üçüncü büyük GSM firmasını bu kez gençler(!) için yaratılmış yeni bir markayla görme imkânı yakalıyoruz. Evet, Turkcell ve Vodafone’dan sonra bu kez de Avea genç segmente hitap edecek “Woops” isimli ‘gençlik markası’ ile er meydanında boy gösterecek!
Woops’u incelemeye başlamadan önce, GSM firmalarının asla beceremediği(ki becerebileceklerine de asla inanmadığım) bir şeyi yaparak, empati kurmaya çalışarak başlayalım. Sahi Avea neden gençlere daha fazla hitap etmek istiyor olabilir ki? Aslında bu sorunun cevabı çok basit. TÜİK verilerine göre Türkiye’de yaşayan yaklaşık 75 milyon insan var. Bu 75 milyon insandan yine TÜİK tanımına göre, yaklaşık 13 milyon kişi “genç”, yani 16-24 yaş grubunda. Bu demek oluyor ki, komşu Yunanistan’ın tüm nüfusundan daha fazla gencimiz var halihazırda. Üstelik henüz bu kategoriye girmemiş, 23 milyonluk da çocuk(0-16 yaş) nüfusumuz olduğunu düşünecek olursak, Türkiye’de gençlere hitap edebilmek GSM şirketleri için hayati önem taşıyor. Her gelen nesille artan internet ve mesaj kullanımından bahsetmiyorum bile…
Avea için böyle bir stratejik hamlede bulunmak gayet mantıklı. Peki bu Woops da neyin nesi?
Nedir bu Woops?
Avea’nın basın açıklamalarından alıntı yaparak anlamaya çalışalım Woops’u: “Woops, Avea’nın 7-25 yaş arası gençler için sunmuş olduğu yeni bir fırsat dünyasıdır. Woops’a üye olan 7-25 yaş aralığındaki gençler Woopslulara özel kampanya, paket ve fırsatlardan yararlanabilecek.”
Öyle ya, Avea “yeni bir fırsat dünyası” yarattığını söylüyor. Yanlış duymadınız, “yeni”. Üstelik bu yeni fırsatlar dünyası, üyelik sistemiyle çalışacakmış. Hem de “Woopslulara özel” kampanya, paket ve fırsatlar sunacakmış.
Ama nedense bu açıklama bir yerden tanıdık geliyor. Hımm, “Gençlere özel fırsatlar sunan bir kulüp/dünya/platform” acaba başka ne olabilir ki? Çok uzağa gitmeden, sektördeki diğer firmaların benzer markalarına, onların ağzından bakalım:
Turkcell: “Genç Turkcell (gnctrkcll), Turkcell GSM operatörü’nün gençlere özel kulübüdür. Çeşitli hediyeler, avantajlar, fırsatlar ve kampanyalar sunan bu gençlik kulübü üyelik sistemi ile çalışmaktadır.”
Vodafone: “Vodafone FreeZone gençliğin yanında. Sen hayatının en güzel yıllarını yaşarken, sana özel küçük güzellikler, kampanyalar ve çok daha fazlası burada!”
Görünen o ki Avea daki yetkililer aynı şeyi farklı kelimelerle açıklama konusunda büyük bir başarı(!) örneği sergilemiş… Peki Woops’un hiç mi farklı özelliği yok? Hemen kampanya reklamını inceleyerek Woops’a biraz daha detaylı bakalım.
Woops reklamı aslında bir lansman filmi için hiç de fena değil. Gösterişli bir ev, lüks hayat tarzı ve imrenilecek ögeler kullanarak izleyicinin dikkatini çekebiliyor. Bu ögelerin samimiyetini ve reklamdaki alaycı tonu bir kenara bırakırsak, lansman filmlerinde dikkat çekmeyi başarabilmek önemli bir adım. Ancak iş ürün mesajına geldiği vakit, işler fazlasıyla karışıyor.
2.097.151 paket. Evet, yanlış görmediniz. Tam iki milyon doksan yedi bin yüz elli bir. Ne bu? Avea nın, Woops dünyasında sahip olduğu paket sayısı. Kısaca Woops diyor ki, “Biz herkese özel paketlere sahibiz, istemediğiniz kadar paket var”. Matematiksel permütasyon hesaplarıyla hazırlanmış bu şişkin numarayla Woops’un gençleri etkilemeye çalışmasını bir kenara bırakırsak, gençlere ulaşmayı, mevcut müşteri kitlesini büyütmeyi amaçlayan Avea, çözümü daha fazla ürün ve daha fazla pakette görüyor demek ki. Oysa ki, ne kadar paket yaparsa yapsın, Avea’nın elinde bulunan üç ana ürünün; internet, konuşma, mesajlaşma ve bunlara ek olarak cihaz tekliflerinin aslında diğer operatörlerden çok da farklı olmadığını hatırlamamız gerekir. Durum böyleyken Avea’nın çözüm olarak özellikle Y kuşağı gibi kararsız bir nesli, olması gerekenden kat kat daha fazla seçenek ve ürün bolluğuyla boğmasına anlam verebilmek güç.
Reklamın sonunda işler daha da karışıyor. Woops ile Avea öyle bir kelime kullanmış ki, Woops’un günümüz gençlerine mi, yoksa 1920‘il yılların gençlerine mi hitap ettiğini anlamak neredeyse imkansız. “Mübalağasız” da ne demek yahu? Türkçe olmayan bu kelimenin anlamını bilen bir genç çıkarsa takdir etmek gerekir. Woops’un Türk gençlerine mi yoksa Arap ülkelerinde yaşayan gençlere mi hitap etmek istediğini henüz çözemedim.
Turkcell ve Vodafone’un ardından GSM sektörünün diğer üyesinin de bu trene binip, bir gençlik markasıyla ortaya çıkmasını anlayışla karşılamak lazım. Ancak bunu yaparken Avea’nın, en küçük oyuncu olarak yaratıcılıktan neden ve nasıl bu kadar uzak kalabildiklerini anlamak mümkün değil. Görünen o ki, GSM firmaları hizmetlerini iyileştirmek, müşteri ilişkilerini düzeltmek ve daha samimi olabilmek yerine kendilerini tüketiciden daha da uzağa konumlandırma yolunu seçiyor. Üstelik bunu yaparken korkunç bir büyüme açlığı ile özünden sapıyor.
Al Ries‘ın BrandWeek kapsamında yaptığı konuşmayı, markaların çok çabuk unuttuğunu varsayarak bir kez daha hatırlayalım: “Herkes genişlemek ister, ama asıl fırsat odaklanmaktadır.”
Sevgili Baran genç nesil e yakın birisi olarak reklamı izlediğimde aklımdan geçenleri dile getirmişsin. Aslında benim gibi bir çok kişinin aklındakileri dile getirmişsin bence. Diğerleri içinde farkındalık yaratan bir yazı olmuş. Eline koluna sağlık. Ben reklamı izlediğimde “yok artık!” dedim. Yahu insan bu kadar da makaraya alınmazki, bu ne ciddiyetsizlik diyip reklamı ciddiye bile alamadım. Alamadın diyorum almak istesemde bu mümkün değildi zaten. Hiç bir gencin de ciddiye alacağını zannetmiyorum. İşin sonu hepimiz kullandığımıza ödediğimiz miktara bakıyoruz. Ben Avea kullanıyorsam daha ekonomik olduğu için sadece kara kaşı kara gözü için değil. Her ne kadar ikide bir kesilip yer yer çekmiyorsa da yine de ekonomik. Baran kardeşin de ifade ettiği gibi sayın Avea yetkilileri büyükler liginde oynamak istiyorsa “güzel bir ev vercesmi sandınız leeeeen” yerine daha yaratıcı ancak bir o kadar da gerçekçi olmaya çalışmalılar. İşte Baran kardeş sen bi güzel yazmışsın ben de bir aşka geldim:) dedim Baran kardeş bu kadar güzel ifade etmişse bizim de çorbada tuzumuz olsun!
Avea’nın son zamanlarda yaptığı klişe “komiklik yapalım” reklamlarına bir yenisini daha eklemişler. Hem de ukala Okan Bayülgen sesiyle hepimize ev vermeyeceklerini söylemişler(ne kadar komikse artık). En azından hitap ettikleri kesimin zeka seviyesine uygun espriler yapsalarmış keşke…
Selamlar, ben de cok katiliyorum bu elestiriye. Bir de sunu eklemek isterim, artik cok gec. Yani gnctrkcll cikali belki 5-6 yil oldu. (yaniliyor olabilirim ama cok uzun zaman oldu) Eger ayni kulvarda yarisacaksan, elini cabuk tut, hemen arkasindan sen de urununu koy. Yok eger bu kadar gec kaldiysan artik bu tekrara dusme, artik yeni bir seyle cik meydana- varsa.
Ayrica bu tuketim cilginligi ve her seyin en iyisine, en harikasina, en buyugune sahip olma konsepti de biraz ortadogu&ABD sentezi kokuyor artik. Bence cok kiro bir yaklasim, tamamen out, artik dunyada kaynaklarin sorumlu kullanimi, esit dagilimi falan tartisiliyor, bu “cok cok cok” konsepti yavas yavas siliniyor. Buna da dikkat etmelerinde fayda var. Hatta bu paralelde sunu da soylemek lazim, daha normal insanlari oyuncu olarak seciyorlar artik dunyada, yani ellerindeki en yakisikli cocuk ve en guzel kizi koymuyorlar. Saglikli, iyi gorunen ama “perfect” olmayan insanlari kullaniyorlar. Bence bu da cok onemli, hatta baslibasina bir makale konusu olabilir 😉
Bu arada sunu da soylemek lazim, acikcasi bu elestirileri okumaktan kendi adima cok keyif aliyor olsam da, bunu yapan reklamcilarin ya da firmanin derdinin ne oldugunu da bilmek isterdim. Keske oralardan birileri de sizin yazdiklarinizi okuyup cevap verse de anlasak…
Iyi haftalar dilerim,
İnsanların reklamlarda görmeye alışık oldukları “emeksiz de yemek olabilir” fikrine karşı duruş sergileyen, etkileyici, gerçekçi bir reklam filmi çalışması. Genç arkadaşımızı kutluyorum.
Selamlar
Yazdığınız eleştiriler o kadar yerinde ve güzel ki katılmamak mümkün değil. Bir zamanlar Avea kullanan biri olarak reklamları bana cazip gelmemişti. Zira en gerekli durumda çekmemesi arayan kişiler ile geri bildirimde bulunmaması vb. nedenlerden dolayı kullanmaktan vazgeçmiştim. Şu an yazınızı okuyup söz konusu reklamı seyredince sizin bu konuda daha etkili olduğunuz duygusunu yaşadım. Aslında yazınızla Avea reklamını çok güzel anlamlı ve yerinde güzel yorum ve eleştirinizle katkıda bulunup cazip hale getirmişsiniz. Reklamlardaki incitici sözlere bile açıklayıcı ifadeleriniz ile hoş bir ince bakış açısı katmışsınız.
Reklamları değerli kılacak en önemli şeyin, insanları çekip gerçek yaşamdan içeri taşıması , yaşama hizmet edip ona yararı dokunmasıdır. İnsanlara bir güç kıvılcımını, bir gençleşme sezgisini , yeni bir hizmet esintisini sağlamayacak reklam olarak değerlendirilebilecek “Avea Woops” sizin gibi gençlerin bakış açısından faydalanarak hazırlansaydı daha etkili olurdu kanaatindeyim. Yazılarınızın, reklamlara olan bakışımızın değişmesine katkı sağladığı için teşekkür ederim.
Günümüzde, teknolojik olarak her şey hızla değişiyor ve gelişiyor. Ancak yazar Baran Bey’in de vurguladığı gibi “önemli olan çok şey yapmak değil, yapılan işin en iyisini yapmak, zorlaştırmamak kolaylaştırmak”. Bu nedenle bu yazıyı yazarak bizimle paylaşan Baran Bey’e teşekkür ederim.
Kalite yönünden kendini geliştirmek için çaba harcaması gereken bir firma olarak ne kadar boş işlerle uğraştığını gösteren bir reklam ne kadar mübalağasız olabilir ki…
Reklam ile ilgili yorumlarınıza katılmamak mümkün değil, reklam kullanıcıyla dalga geçer bir tutum içersinde. Fakat reklam akılda kalıcı ve dikkat çekici, böylelikle de ulaşmak istedikleri tüketiciye daha hızlı bir şekilde ulaşabilir. Neticede reklamın iyisi kötüsü olmazmış:)
Mübalağa kelimesinin anlamini her liseye giden genc bilir o yuzden abartılı bir yazı olmuş.
Yersiz bir eleştiri olmuş.
Yazınızda da belirttiğiniz gibi avea sektörün en küçük oyuncusu ve gençlik klübü işine en son adım atan şirket. Sanırım bu nedenle olacak ki ürünü tanıtma kaygısını pek yaşamamış. Reklamın esas hedefi ‘biz de varız, biz de geldik’ demek olmuş. Bunu başarmak adına çok da kötü bir reklam sayılmaz.
ya bu çocuğun üzerindeki ceketi çok beğendim ama nerede aradıysam bulamadım bilgisi olan varsa cvp versin
Reklamı ilk izlediğimde Okan Bayülgen’in çarpıcı ses tonuyla beraber benim ilgimi çekmişti ve açıkçası akılda kalıcı bir reklam ama gençleri reklamın genelindeki alaycı tavır nedeniyle woops’a üye olmaya ikna edebilmek konusunda başarılı olamayabilir. Bir üniversite genci olarak açıkçası Avea beni daha uygun fiyat, daha çok sms ve internet paketleriyle cezbedebilir. Bir de mübalağa kelimesini bilmek için Arap genci olmya gerek yok. Eminim Türk gençleri bu kelimenin anlamını biliyordur.
Yazarlarımızdan Berker Pandır Avea’nın Gençlik Segmentine Bakışı Nasıl? isimli yazısında belirttiğiniz konulara detaylı olarak değinip, bakış açımızı zenginleştirmemize imkan sağladı. Okumanızı tavsiye ederim.
Avea tabiki sektörün pazar payı olarak en küçük üyesi olarak cesur fiyatlı kampanyalar ile tüketicileri etkilemeye çalışıyor. Hepimizin istediği şey günün sonunda uygun tarifeler bulabilmek. Ne var ki Avea bizleri 2 milyon küsur tarife seçeneği ile yorar ve bizler de elimize kağıt kalemi alıp, hangi tarifenin bizler için daha uygun olacağını hesaplamaya çalışırsak maalesef ki Avea en büyük avantajını kötüye kullanmış olacaktır.
İşin özünde 3 tane ana değişken var, Konuşma, SMS ve İnternet. Bunların üzerinden farklı permütasyonlar ile tarifeler üretmenin bizlere ne faydası var? Benim iddiam şu ki, Avea istediği takdirde bu avantajları tüketiciyi yormadan tüketiciye sunabilir.
Diğer GSM operatörleri her segmente kampanya yapmaya çalışırken maalesef Avea’da tarife seçeneklerini arttırma yoluna gidiyor.
Tavsiye ettiğiniz yazıyı okudum ve tüm sorularıma cevaplar aldım teşekkür ederim Baran Bey.