İçgörü (insight) kelimesi hemen her pazarlama iletişimi sunumunda karşımıza çıkan bir kavram, son dönemlerde de iyice yükselen değer haline geldi. Ve haliyle de etrafında mistik bulutlar oluşmaya başladı…

Her kavram gibi fazla gündemde ve ortalıkta olunca içgörü kavramının da içi boşalmaya başladı. İçgörü nedir, ne işe yarar konusu sorgulanmadan bir içgörü sohbeti ve ezberi dönmeye başladı.

İçgörü iyi bir şeydir, her reklamda, iletişim faaliyetinde olmalıdır, icabında çamurdan olmalı ama gene de olmalıdır gibi bir yaklaşım hâkim sanki…

Oysa içgörü dediğiniz şeyin iletişimde olmasının bir sebebi olmalı, yoksa her iletişimin içgörü üzerine kurulması şart değil, gündem göndermesi ya da başka yaratıcı numaralarla çok başarılı olan bir sürü örnek var.

Özünde içgörünün pazarlama iletişimindeki işlevi bir kısayol olmasıdır, yani ürün mesajınızın kalabalıkta ve kirlilikten sıyrılıp hedeflediğiniz tüketiciye dokunacak şekilde hızlıca geçmesini sağlamasıdır.

Bu da çoğu zaman ürün faydasından öte, kaşıyacak bir damar bulmaktan geçer.

Ekteki Halfocalypse işi bu kısayol kavramına çok güzel bir örnek.

Küçük bütçeli, küçük ölçekli bir atıştırma markası olarak “devlere nasıl kafa tutarsınızın” çok parlak bir örneği…

Her işte olduğu gibi iletişimde de sivri ve etkili iş yapmanın sırrı odaklanmaktan geçiyor. (kill your darlings)

Halfocalypse örneğinde düşük bütçeli bir atıştırmalık markasının, büyük Y jenerasyonu pastasından pay alması, devlere kafa tutması durumu var…

Atacağınız tek kurşunla nasıl sıyrılacaksınız?

Halfocalypse akıllı bir stratejiyle bu soruya cevap bulmuş.

Reklamda tüm Y kuşağına seslenerek ortalama (ve ortaya karışık) bir iş yapmak yerine, tüm Y kuşağının kendinden bir şeyler bulabileceği temsili bir kitleye odaklanmış: Geekler ve Hackerlar.

Yaptığı şey Y kuşağının içgörülerini,  kültür kodlarını ve geyiklerini iyi okumak ki bunlar da sırasıyla:

  • Hayata absürd ve sarkastik bir bakış
  • Yapay zekâ etrafında dönen tartışmalar (dünyayı ele geçirme Skynet vs.)
  • ‘Geek is the new sexy’ (dünün ezik bilgisayar kurtlarının bugünün ‘cool’ figürleri olması)
  • Survival kavramına artan ilgi (bear grylls fenomeni, survival kitleri vs, dünyanın sonuna hazırlanma belgeselleri vs vs)

Tüm bunların ortasına da ürünü koyup, dünyanın sonunda makinelere karşı insanların tarafında savaşacak geeklere atıştırmalık desteği vereceğiz gibi sivri ve absürd bir fikirle ortaya çıkınca, hem tüm Y kuşağının dikkat kesileceği bir hikâye yaratmış oluyorsunuz, hem de sadece hackerlara konuşurmuş gibi yaptığınız için sivri bir mizah çıkarmış oluyorsunuz.

Kısacası hedef kitlenizi ve içgörülerini iyi tanıdığınız zaman küçük göndermeler bile büyük geri dönüşler getirebiliyor. Markanızın kendine yer açmasını ve devlere kafa tutmasını sağlayabiliyor.

İşte içgörü böyle bir kısayol…