Merhabalar, öncelikle 2017 yılının sizlere ve güzelim Türkiye’mize sağlık, huzur ve umut getirmesini temenni ederim. Ülke olarak umuda ve hayal kurmaya çok ihtiyacımız var, umarım bu yıl bunları başarabiliriz.  Bugün sizleri dijital dünyada Asya taraflarına doğru götürmek isterim.  Euromoney tarafından 2016 yılında “The Development Bank of Singapore” dünyanın en iyi dijital bankası seçildi. Meğer onlarında Enpara’sı varmış ve de dünyanın en iyisiymiş J  Zaten Singapur Finansal Teknolojiler alanında dikkat çeken ülkelerden biriydi, bu nedenle sonuç beni şaşırtmadı. Ayrıca, gözü çekik bir toplumun geninde başarı olmazsa olmaz!

Hızlıca dijital bankayı araştırdığımda sloganlarından çok etkilendim; Live more, Bank Less” (daha fazla yaşa, daha az banka) Çok mantıklı değil mi? Olay budur. İnsanların temennilerinde “Allah hastaneye, postaneye, bankaya düşürmesin; düşersen de bir tanıdığın olsun” dediklerine çoğu zaman tanık oldum. Ya da son zamanlarda apartman kapılarına “seyyar satıcılar, bankacılar giremez” yazdıklarına üzülerek şahit oldum. Telefonunuzda bir bankanın çağrı merkezinden arama gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?  Evinize, televizyonunuza, cebinize o kadar çok girdik ki ne deseniz haklısınız. İşte bu nedenle de sanırım bir bankanın benzer bir slogan kullanarak ve bu anlayışa inanarak dijital bankacılığa giriş yapması yerinde olacaktır ve tabi ki fark yaratacaktır. Enpara benzer bir model üzerine kuruldu ancak bankacılık algısından çokta uzaklaşabilmiş değil. Sadece ücretsiz bankacılık hizmeti sunması onu farklılaştırdı.

Digibank by DBS dedikleri dijital bankacılık, yine her zamanki gibi kişisel finans yönetimi üzerine inşa edilmiş durumda. Kullanıcıların harcama ve birikim analizlerini detaylı bir şekilde sunabilmektedirler. Atom Bank, Simple ve Moven’da kişisel finans yönetimi üzerine konumlanmış dijital bankalardan ve başarıları ortada. Yani dijital bankacılıkta başarının 4 olmazsa olmazının olarak sıralabiliriz.

1) Bankanın hissettirilmemesi

2)Mobil tabanlı olması

3) Süper kolay olması

4) Para biriktirme alışkanlığını hedeflemesi

Bankanın Operasyon ve Teknolojiden sorumlu GMY’si Paul Cobban 2009 yılında Bankadaki ilk iş gününde bindiği taksinin şoförü tarafından DBS’in aşırı yavaş hizmet verdiği konusunda şikâyet almış. Adam haklıymış ta çünkü DBS, Singapur’da müşteri memnuniyeti puanı açısından en kötü bankaymış. İşte o gün Cobban bir yemin etmiş ve demiş ki kimse DBS hakkında bir daha kötü konuşamayacak. Konuyu gitmiş CEO’ya taşımış, tabi işteki ilk günü ya, kendini bir gösterecek, benden önce benden sonra diyecek… Şaka şaka J  Artık konu CEO’nun gündemine nasıl geldi bilinmez ama Cobban’ın ilk görevi bankacılık hizmetlerinin saygın, kolay erişilebilir ve güvenilir olmasıymış. Adım adım ilerlemişler, ilk adım olarak müşterinin Bankada boşa geçen zamanını minimize etmeyi hedeflemişler.  2. adımda Bankayı görünmez kılmayı amaçlamışlar. 3. adımda organizasyonel dönüşüme girmişler. Son olarak ta stratejilerinde değişiklik yaparak inovasyonu takip eden değil, inovasyona liderlik eden olmak istemişler. 2015 yılında Customer Experience in Financial Services Asia (#CXFSAsia) ( müşteri deneyiminde en iyi banka) ödülü,   2016 yılında Euromoney tarafından yılın en iyi dijital bankası ödüllerini alarak başladıkları görevi başarı ile tamamladıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bankanın aldığı tüm ödüllere https://www.dbs.com/awards/default.page sayfasından erişebilirsiniz. Ben kaç tane aldıklarını sayamadım ama özetle diyebilirim ki almadıkları alan yok sanırım.

Son olarak banka, Şube tarafında sıramatik hizmeti için Banka’ya gelmeden sıra alabilme hizmetini geliştirmiş. Eminim, hizmet size tanıdık gelecek, reklamını aşağıda paylaştım. Reklamdan sonra sanırım diyeceksiniz ki ne gerek vardı Barış Arduç’a, o hep Ömer olarak kalsın 🙂