Hayaller güzeldir , insanı alır götürür. Bazen yaşamdan uzaklaştırır, bazen yaşama bağlar. Bazen de ?İnsan hayallerinin büyüklüğü kadar özgürdür.? Che Guera?nın dediği gibi.
Bazen de bazıları hayallerimizi ve hayallerinizi olur olmaz işlere karıştırır. Hayallerinizin arabası o arabadır. Hayallerinizin evi o evdir. Hayallerinizin bilgisayarı, hayallerinizin cep telefonu, LCD TV?si O?dur. Hayallerinizin eğitim kredisi, hayallerinizin buzdolabı, hayallerinizin tatili O?dur. Hayallerinizin kadını da O?dur. Çok zayıf, malum ruju kullanan, arzuyla ama anlamsız bakan O kadındır.
Sizin hayal kurmanıza izin verilmez. Onlar sizin için bunu yapar, sizi bu zahmetten(!) kurtarır. Bu iyiliğin karşılığında onların belirlediği hayallerinizin (?..)?sını alarak teşekkür edebilirsiniz.
Söz hayallerimizden açılmışken, yakın zamanda bir kablolu TV sağlayıcısı ( DİJİTÜRK ) çok iyi bir kampanyası olmasına rağmen niye ?Hayallerine Dokun !? diyerekten hayallerimize dokunmak istedi. Kampanyanın geri kalanı farklı bir yaklaşımla ? O ne filmler gördü ? temasını kullanarak gerçekten başarılı olmasına rağmen, (reklam filmleri ve basılı görselleri benim ve diğer yazar arkadaşlarımın gerçekten hoşuna gitti) niye hayallerimize dokunmamızı istedi. Onca iletişim bütçesini niye sadece ?Hayallerine dokun? demek için harcadı. Bunun yerine daha önemli ve anlamlı şeyler söyleyemez miydi ? Ve hayallerimizin (….) ?sı olarak benzer iletişimlerde bulunan diğer markalar…
Sahi onlar bizim hayallerimizden ne istiyor ? Bir nesne, hayallerimizin olunca bizdeki satın alma isteği daha mı artıyormuş ya da ilgimiz, dikkatimiz, sevgimiz, beğenimiz. Birilerinin bildiği ama bizim bilmediğimiz ne var. Biri biliyorsa lütfen söylesin ! Hayallerinizin blog yazarı olarak, hayallerinizin blogu BrandTalks?da yayınlayalım da herkes öğrensin olur mu ? 🙂
Murat DURAK
Yorum Yok