Pazarlama gurusu Philip Kotler, ?Şirketler, kendi adlarını parlatmak için ünlülerin havalarını ödünç almaya başladılar? diyor. Araştırmalar da Kotler?in bu tespitini haklı çıkarıyor. Bugün Amerika?da reklamlarda ünlü (celebrity) insanların kullanımı yüzde 50 oranında. Türkiye de ise bu oran bazen yüzde 65?lere kadar ulaşıyor. Ünlü kullanımında amaç; ünlülerin popülarite, güven, dikkat ve karizma gibi özelliklerinden yararlanmak. Çünkü, marka ve ünlü kişi doğru eşleştirildiğinde satışlar 2?ye hatta 3?e katlanabiliyor.
Ünlüleri medya yaratıyor. Aynı ünlüler daha sonra yine medya sayesinde rol model olarak topluma sunuluyor ve hayatımızın her alanını ve her anını etkiliyor. Saçımız, konuşma şeklimiz, yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz her şey onların etkisi altında. Ünlüler sahip olmayı arzuladığımız şeyleri belirliyor ve etkiliyor. Kilomuzu, boyumuzu, nasıl görünmemizin makbul olması ve kabul görmesi gerektiğine bir yerde onlar karar veriyor. Bu nedenle ünlüler hala markalara kısa sürede ?çıkış? yaptıran vazgeçilmez pazarlama araçlarından biri.
Peki ünlüler neden sattırıyor?
Ünlülerin ürün satışları üzerinde neden bu kadar etkili olduğu konusunda bilimsel araştırmalar yapılmaya devam ediliyor. İlk insanlar, gördüğü kişinin ona saldırabilecek bir yabancı değil, tanıdık olduğunu anlayınca rahatlıyormuş.Buradan hareketle bilinç dışı olarak, TV?de gördüğümüz insanları arkadaşımız sanıyoruz ve tanıdıklarımıza güvendiğimiz için de ürün mesajlarına açık hale geliyoruz.
Bunun yanı sıra Türkiye?de hala ünlü kullanımı yeterince iyi yapılamıyor. Çoğu kez izlenilen reklam filminin ünlüye mi yoksa ürüne mi ait olduğunu kestiremiyorsunuz. Ayrıca ürünün, ürün özelliklerinin bir hikayeyle ilişkilendirilmesi yerine (?İletişimini bir hikayeyle ilişkilendir? adlı yazımda okuyabilirsiniz ) bir anlamda sanatsal(!) kurgular oluşturuluyor. Bu da sonuçta markaya hiçbir faydası olmayan reklam filmleri izlememize ve boşa giden medya bütçelerine neden oluyor. Bunu kampanya sonrası araştırmalarda; yapılan reklamda ya markanın hiç hatırlanmaması -ünlünün markanın önüne geçmesi- ya da sunulan kurgu içerisinde hem ünlünün hem de markanın hatırlanmaması şeklinde görebiliyoruz.
Ünlü kullanımına iyi örnekler de yok değil. Tivibu reklamlarında ünlü kullanımı hem ünlünün şöhretinden markaya fayda sağlayacak şekilde yararlanılmasına hem de ürün özelliklerinin bir hikayeyle ilişkilendirilmesine çok iyi bir örnek olabileceğini düşünüyorum. Aşağıda Nurgül YEŞİLÇAY ve Burcu ESMERSOY?un oynadığı Tivibu reklamını izleyebilirsiniz.
Murat DURAK
‘Reklam’ kelimesine deli gibi tutkun benim gibi çömezler için bulunmaz fırsat bu paylaşımlar, bahsettiğiniz gibi artık samimi olan kazanıyor, yazılarınızda başarılı ve samimiyet sözcükleri bir arada anlam kazanıyor.
teşekkürler
Erkin Bey,
Çok teşekkür ederim. İnsanlarla iletişim kurarken her ne durumda olursa olsun samimiyetin çok önemli bir anahtar olduğunu düşünüyorum. Aynı düşüncede olmanız beni sevindirdi.
Tutkularınızın peşinde başarılı olmanız dileğiyle.. 🙂
[…] ünlü kullanımı tarzına da değinmek istiyorum. Ünlülerin ürünle ilişkilendirilmesi (Bknz; Ünlülerin anlamlı kullanımı ve pazarlamaya etkileri ) yerine yanlış kullanımından dolayı markaya pozitif etkisi olmadığını düşündüğüm […]