“3. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar olacağını biliyorum.”

Bu sözü her duyduğumuzda 4. Dünya savaşına odaklandık. Bir dakika ya. 3. Dünya savaşının yine ülkeler arasında çıkacağını nereden çıkardık? Şöyle anlatayım:

– Şirketler genişliyor. Markalar ülkelere giriyor. Operasyon düzenliyorlar. Başına komutanlar(?) getiriliyor.

– Dünya’da reklamcılıktan para kazanan toplam 5-6 kişinin yönettiği büyük şirket var. Kutuplaşma hani? Anladın..

– Kariyer suikastçileri, sanayi casusluğu vs…

Liste uzayıp gider… Tanıdık geldi mi birkaç bir şey? 🙂

Neyse yeter bu kadar komplo teorisi. Niye böyle bir giriş yaptım hemen açıklayayım. Artık iki marka arasındaki ufak çatışmalar üzerine yazılar yazacağım.

İlk ele alacağım konu Honda “Cog” ve Ikea’nın “Lamp” reklamlarının 2003 Cannes Yaratıcılık Festivalindeki kapışmaları olacak.

Önce Honda “Cog” gelsin. İzlemeyenimiz yoktur sanırım.

Abaoooooooov. Çok iyi değil mi? Arabanın kusursuz mühendisliğini ve işleyişini anlatıyor. Wieden+Kennedy’nin işi. Toplam £7 milyon bütçeleri varmış. Fikir aşamasından çekim aşamasına 8 ayda gelinmiş. Çekim tek plan olduğu için 600 defa çekilmek zorunda kalmışlar. Yönetmenin şu sözü verilen emeği anlamanıza yardımcı olur umarım: “Bu reklamı çekerken ömrümden 5 yıl gitti”.Ve çok büyük bir başarı yakalayarak, o zamana kadar hiçbir reklamın almadığı kadar ödül almış.

Cannes vakti geldiğinde, film kategorisi için tabii ki tek favori bu reklam olmuş yine. İhtimal dahi verilmemiş diğerlerine. Hele bir de jüri başkanı Dan Wieden olunca… Ama gerçekten de bu kadar mı kusursuz muydu bu reklam?

Şuna bakın bir de.

CP+B’nin işi. Ancak şimdiki gibi büyük değil o zamanlar CP+B. Alex Bogusky daha hafif hafif yardırıyor. Bütçe Honda’ya göre çok daha düşük. Yönetmen Spike Jonze. Kabaca; eskilerinizi atın, yeniler hep daha iyidir diyor. O sarı, soğuk iskandinav amca diyor bunu. Çok acımasızca!

Şimdi hangisi daha iyi? Bana sorarsanız hiç düşünmeden Honda derim. Çünkü düşünürsem Ikea derim.

Yahu reklamlar biz izleyelim diye çekilmiyor ki. Markanın demek istediğini bize iletmek için çekiliyor. Bu ne kadar eğlenceli, keyif verici olsa da işe yaramak zorunda değil.”Cog”‘u izledikten sonra insan “Vay arkadaş, tıkır tıkır çalışıyor!” diyor fakat; şöyle de bir durum var ki düzenekte her şey pamuk ipliğine bağlı. Çabuk da bozulur o zaman?

“Lamp” Ikea’nın anlatmak istediğini çok güzel anlatmamış mı? 10 yıllık lambasıyla duygusal bağını inkar eden tüketicileri tam isabetle yakalamış. Onları harekete geçiren bir mesaj var. “Yenisi daha iyi işte! Bırakın duygusallığı” .

Nitekim Büyük Ödülü de Ikea aldı efendim. Dan Wieden’ın neden sorusuna cevabıyla bitireyim yazımı: “Lamp izleyicileri iki gözünün ortasından vurmuş!”

Bonus: Honda reklamıyla dalga geçen bir reklam 2004 yılında Cannes’da ödül aldı. Ciddiyim:) Ayrıca bizim 188 80 karakterlerinin nereden araklandığını da görebilirsiniz böylece. Buyrunuz:

 

Bu olaydan haberdar olmamı sağlayan Sinan Ergüven’e de ayrıca teşekkür ederim.