Muhtemelen sosyal medyayı aktif kullanan herkes Onur Air?ın Van Depremi sonrasında kurguladığı talihsiz kampanyasını görmüş ya da duymuştur. “Onur Air takipçileriyle el ele Van depremzedelerine ve şehitlerimizin ailelerine yardım ediyor.”
Buraya kadar belki de her şey normal. Marka kendisini takip eden her bir takipçisi adına bağış yapacağını açıklıyor. Ama sonraki paragrafa gelince durum tamamen değişiyor.
Hedefimiz 250.000 TL bağış diyen markanın kısa bir hesaplama ile bu kampanya sonucunda 500.000 fan sayısına ulaşmak istediğini anlamak zor değil. Kampanyanın hedefi bile koyulmuş. Yardım bekleyen, yakınlarını, çocuklarını kaybeden insanlara daha fazla yardım etmek için 500.000 fan. Kampanya duyurusunun Facebook sayfasından yapılmasıyla birlikte sert ve hızla artan tepki yorumları almaya başlayan Onur Air sayfasındaki durumu öncelikle bazı yorumları silerek durdurmaya çalışınca doğal olarak tepkini dozu bir anda katlanarak arttı.
Giderek artan olumsuz yorumların önünü kesemeyeceğini anlayan marka ve sosyal medya ajansı krizi yönetmek adına çareyi duyuruyu sayfadan kaldırmakta ve kampanyayı durdurduğuna yönelik bir açıklama yapmakta buldu. Ancak gelen açıklama okuyan herkeste ikinci bir şok yarattı. Çünkü Onur Air açıklamasında özetle ?kampanyayı anlayamayan takipçiler nedeniyle? kampanyayı sonlandırdık diyordu.
Sayfa yöneticileri bir süre sonra ikinci açıklamayı da silmek zorunda kaldı ve nihayet bir özür açıklaması yayınladı. Onur Air?in, yaşanan trajedileri fırsata çevirme hareketi olarak yorumlanan kampanyası böylelikle bir iletişim kriziyle sonuçlandı.
Bu iletişim faciasının sosyal medyada aktif olmak isteyen tüm markalar için önemli dersler içerdiği kesin. Onur Air?in yaşanan süreçte art arda yaptığı ölümcül hatalar markanın itibarını kuşkusuz yerle bir etti. Umarım Onur Air bundan sonra daha bilinçli bir sosyal medya ajansıyla yoluna devam eder ve sosyal medyada özellikle sosyal konularda daha sorumlu bir kişilik geliştirir. Bize göre markaların bu gibi hassas durumlarda ortaya koydukları projeleri ince eleyip sık dokumasında fayda var.
Merhaba,
Bu konuyu şimdi gördüm, rezaletmiş resmen. Nasıl böyle birşey yapılır, aklım almıyor…
Nerede okudum hatırlamıyorum, “bu kampanya ABD’de yapılsa belki ödül alırdı ama burası Türkiye” diye bir yorum görmüştüm..Sosyal medyada yönettiğiniz/hitap ettiğiniz topluluğu tanımanın ve hassasiyetlerini bilmenin ve bu yolla olası tepkileri öngörmenin önemini de bir kez daha anlamış olduk.
Ben ona katılmıyorum. Bence yine tepki alırdı. Çünkü niyet doğru olsa da anlatım biçimi çok yanlıştı. Belki bu kadar hassas tepki almazdı sadece.