Günlerdir beni ?Coca-Cola Kırmızı Kasa? ya çağıran bir raket reklam panosu görüyorum. En sonunda ısrarlarına dayanamayarak bu kampanya nedir, ne değildir diye araştırmaya karar verdim. Açıkçası araştırmama başlarken global olduğu kadar yerel de düşünmeyi iyi bilen Coca-Cola?dan yine farkındalık yaratacak, farklı bir konsept ve kampanya bekliyordum. Hem de “kırmızı”ya dayanan reklam furyasında yer almasına rağmen?

Peki ne mi buldum? Kısaca bahsedeyim.

?Coca-Cola Kırmızı Kasa? ne kadar kapak o kadar hediye mantığında işleyen bir dijital kampanya olmuş. Bu kampanyayı, Coca-Cola?nın diğer kapak- hediye ilişkisinde ilerleyen projelerinden ayrıştıran tek fark dijital dünyada yer alması ve hediye kapsamının daha geniş olması. Kampanya için bir mikro site yaratılmış. Kullanıcılar, Facebook hesapları ya da bu mikro site üzerinden kampanyaya katılabiliyor. Aldıkları her Coca-Cola, Coca-Cola Zero, Coca-Cola Light şişe ve kutusunun kapaklarından çıkan kodları siteye girerek puan topluyorlar. Bu puanları ise kırmızı kasada yer alan ürünlerden ve hizmetlerden indirim  alarak ya da alışveriş yaparak harcayabiliyorlar. Ayrıca ?Kırmızı Kasa?ya özel açılan Twitter hesabı ve Facebook fanpage?i üzerinden de kampanyanın, puan karşılığı alınabilecek ürün ve hizmetlerin duyurumu yapılıyor.

Kampanya hakkında ne umdun ne buldun diyecek olursanız sanırım dünki eylemim her şeyi özetleyecek. Dün ne mi yaptım? Önünden geçtiğim ?Coca-Cola Kırmızı Kasa? raketine bakmadım, adeta küskün ve hayal kırıklığına uğramış bir sevgili gibi kafamı başka yöne çevirip, onu görmemezlikten geldim. Çünkü bu projeyle,? Mutluluk fabrikası? Coca-Cola, bu sefer bir fabrika hatası yapmış gibi geldi. 360 derece iletişimi çok iyi kullanan, global bir markanın offline da sürekli tekrarladığı bir kampanyayı online?a taşımaktan daha ileri gitmesini ve daha başarılı bir iş çıkarmasını beklerdim.

Kampanyaya katılımın fazla olması nedeniyle başarılı olduğunu düşünenler için de şunu söyleyebilirim. Biz Brandtalks ekibi  için kampanyaya katılan kişi sayısının fazla olması hiç önemli değil. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Türkiye?de kampanyacılar diye bir güruh var.