Tam da Selim (Cell-im) baydı derken, Vodafone yeni reklam çalışmalarıyla çıkageldi karşımıza. Müzikaller, farklı konular ve farklı bakış açıları ile rekabete ayrı bir tat verdi. Ülkemizde GSM operatörleri arasındaki yarış hızla devam ediyor. Özellikle 3G hayatımıza girdiğinden beri bu rekabet daha da arttı. Her gün yeni kampanyalar, yeni reklamlar.. Aslında iyi de oldu, standart reklamlardan ziyade birbiri ile atışarak verimli sonuçlar çıkartan ve böylece izleyiciye keyifli anlar yaşatan reklamlar ortaya çıktı. Bu atışmalar genelde Avea-Turkcell arasında geçse de Vodafone da yavaştan dokundurmalara başladı. Özellikle son reklam kampanyası olan ?Hesabını Bilen Tarife? ile Turkcell ve Avea ?ya küçük göndermeler yapılıyor.

Daha öncesinde Selim karakteriyle bunu yapmaya çalıştılar fakat izleyici mesajdan çok ana karakterin tiplemelerine odaklandı ve asıl mesaj uçup gitti. Tabi ki reklam filmlerinde oyuncu faktörü çok önemlidir ancak mesaj doğru aktarılmazsa reklamda gönderilen tek olgu kampanyadan çok markanın adıdır. Çünkü ilgi çeken karakterdir, kampanya bir kenara atılır ?Vodafone ?nun reklamları ne kadar eğlenceli? deyip geçilir. Oysa son reklam filmlerinde hem oyunculuk hem de bir kurgu varken iletilmek istenen mesaj sanatla harmanlanarak hem hafızamıza hem de görsel algılarımıza hitap ediyor. Son haftalarda yapılan bir anket çalışması da dediklerimi doğrular gibi aslında; 22-28 Ocak itibariyle ülkemizdeki en iyi TV reklamları kategorisinde ?Vodafone Hesabını Bilen Tarife? reklamı ilk sırayı almış.

Peki Vodafone ?nun sırrı ne? Aslında cevap çok basit, ?Deneyim?. Bugüne kadar birçok strateji denediler; Tugay Kermioğlu ?nun İngiltere maceralarından yararlanmaya çalıştılar, Hakkı Devrim ile geleneksel yaşama teknolojik bir bakış attılar, Şafak Sezer ile daha halktan daha samimi bir ortam oluşturmaya çalıştılar, Freezone kampanyasında eğlenceli reklam filmleri ile Turkcell ?in genç havuzundan pay almaya çalıştılar. Ve nihayet gerçek kurguyu buldular, mesajı farklı yollar deneyerek izleyicilerin, müşterilerin hafızalarına kazıdılar. Birçok kaynağı karıştırırsanız aslında bu durum yabancı bir şey değil buna dünyada ?Neromarketing? deniliyor. Belli ki Vodafone bu işi çözmüş.

Hani derler ya hayatım roman, film v.s. İşte bu da öyle bir şey aslında, yaşadığımız sorunun güzel bir film fragmanı oluşturabileceği veya sıradan bir kişiyi popstar gibi yansıtarak, özel hissettirebileceği (Para iade kampanyasının reklamı gibi) çalışmalar ile aklımızı çeliyorlar, ilgi uyandırıyorlar.

Vodafone ?nun son birkaç reklam filmini izlerseniz bana hak vereceksiniz. Yazının başlığında da bahsettiğim gibi Vodafone reklam filmleri ciddi bir evrim geçirdi ve bunu da deneyimlerinden faydalanarak güzel bir şekilde sonuçlandırıyorlar. Umarız diğer operatörler de farklı ve eğlenceli, aynı zamanda izleyiciyi de o reklamın bir parçasıymış gibi hissettirebilecek reklamlar ile karşımıza çıkarlar. Böylece hem keyif alıp hem de kampanyaları anlayabiliriz 🙂