Firmalar, markalaşma faaliyetlerini farklı alanlarda yeni yaklaşımlar ile konvansiyonel  süreçten sıyrılıp ?Global düşün, yerel hareket et? temelinde dijital dünya üzerine kaydırmaya başladılar. Bugün dijitalin en büyük etkisi tüketici ile direkt iletişim kurulabilecek bir kanal olması. Farklı alan ve dallarıyla markalaşma faaliyetlerinin adeta yeniden doğduğu bir kanal olan dijital, etkisini hayatımızda her geçen gün daha da güçlü hissettirmeye başladı. Markalar bünyesinde dijital ile ilgili çalışmalar yapan birimler kurmaya başladılar ve bu faaliyetleri yürüten kişiler ve birimler markanın gelecek konumlandırmasını oluşturan çalışmalar yapıyorlar. Massachusetts Dartmouth Üniversitesin Pazarlama Araştırmaları Merkezi  tarafından, yapılan bir araştırma göre Fortune 500 şirketlerinin %61?i aktif bir Twitter hesabına, %58?i Facebook hesabına sahipken kurumsal bloga sahip olan şirketlerin oranı %23.

Araştırma, şirketlerin 2008-2011 yılları arasındaki blog kullanım oranlarındaki artışın Facebook ve Twitter kadar yükselişte olmadığını gösteriyor. Markaların, markalaşma çalışmalarını sadece Facebook ve Twitter üzerine konumlandırmaları aslında bu sürecin markalar için daha yeni başladığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu konudaki bilinçlenme ise markalar tarafından her geçen gün büyük bir artış gösteriyor fakat hala istenilen düzeyde bilinçlenme için birkaç yıla daha ihtiyaç var.

İnternetin gücü ve büyüklüğünün yanında tercihinin en büyük sebebi ise ölçülebilir net sonuçlar vermesi. Bu ölçümlerin analizi doğru yorumlanabilir ise firmalar için hiçte yadsınmayacak gelişim reaksiyonları ortaya çıkacaktır. Bir araştırma sonucunda, normal bir markalaşma süreci için on yıl kadar zaman alırken, internette markalaşma süresinin sadece iki yıl gibi bir zaman aldığı sonucuna varılmış. Çevremizde gördüğümüz birçok markada bu araştırmanın doğruluğunu gösteriyor. Daha bir yıl kadar önce hayatımız olmayan markalar şimdi hayatımızın önemli bir yerini dolduruyorlar. Şirketlerin marka penetrasyon oranlarının sosyal medyayı kullanarak arttığı yadsınamaz bir gerçek olmasına karşın markalar sosyal ağlar üzerinden kitlelerinin sadece %2?lik kısmına net olarak ulaşabiliyorlar. Artık konvansiyonel markalaşma çalışmalarını geride bıraktığımız son yıllarda e-markalaşma çalışmaları için büyük yatırımlar yapıldığını gözlemliyoruz.

Global web index?in 2011 yılında tüketiciler üzerinde yaptığı ?Marka Konusundaki Görüşlerimi Olumlu Yönde Etkiler? başlıklı araştırmasında dijital pazarlama çalışmalarının tüketiciler üzerideki etkilerinin ne kadar güçlü olmaya başladığını sonucu ortaya koyuyor.

Tüketicilerin satın alma üzerindeki kararlarında ise yine dijital pazarlama çalışmalarının etkisi kendisini çok net gösteriyor. Günümüzde şirketler e-markalaşma çalışmaları ile markalarına veya oluşturacakları yeni markalara katma değer katacak olan ?e? sistem üzerine kurulu çalışmalara yoğunlaşmaktalar. Yeni dönemde e-markalaşma çalışmaları birçok birey ve kurumun kısa ve uzun soluklu varoluş ve yok oluşlarına tanıklık edeceğimiz dönemsel karnesini yayınlayacaktır. Bu çalışmalar şimdiden tasarlanmalı, iyi planlanmalı ve gereken değer verilmeli. Aksi takdirde dijital dünyanın acımazsızlığı kendisini çok net bir şekilde gösterecektir.