Sosyal medya, kiminin haberi bile olmadığı kiminin içinden çıkamadığı mucizevi bir dünya. Evet, mucizevi ?Neden?? diye sorarsanız cevabını aşağıda vereceğim. Sosyal Medya kavramı günümüze uzak olmayan, çokta yeni sayılmayan her gün kendini yenileyen ve geliştiren bir dünya. Tanımını yapmak gerekirse Vikipedi ?den kopya çekebiliriz:

?Web 2.0’ın kullanıcı hizmetine sunulmasıyla birlikte, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemidir.

Zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaşımın, tartışmanın esas olduğu bir insanî iletişim şeklidir. Sosyal medya platformlarında insanlarla buluşur ve iletişimde bulunursunuz. İnsanlara yardım eder, yardım alır, sorularına cevap verir ve kendi sorularınızı sorarsınız. Bu bakımdan sosyal medya informal eğitim yollarından da bir tanesidir.

Sosyal medya aynı zamanda “Kullanıcıların Ürettiği İçerik” ve “Müşterilerin Ürettiği Medya” kavramlarını da ortaya çıkarmış, bu yapısıyla da ticari plandaki anlamını kazanmıştır.?

Tanım uzun ama hepside önemli anlamlar ifade ediyor. Bu yazımda sizlere, Sosyal Medya?nın ne kadar etkili ve kitlelere ulaşabilmek için ne kadar önemli bir araç olduğunu vurgulamakta niyetliyim. Ama bu vurguları yaparken bilindik Sosyal Medya araçlarını (Facebook, Twitter, Frienfeed vb.) kullanmadan sizlerinde yapabileceği çeşitli aktivitelere, yeniliklere ve fikirlere değinmeye çalışacağım.

Günümüzde sosyal ağlara yönelik sitelerin yanı sıra blogların ve yenilikçi fikirler ile ortaya çıkmış uygulamaların önemli bir yeri var. Sizlere bu uygulamalar ile ilgili iki adet örnek vermek istiyorum. Bunlardan ilki Kyle Macdonald?ın hikayesi.  Bu arkadaşın en büyük isteği kız arkadaşı ile birlikte bir ev satın alabilmekti. Cebindeki parası ile bu hayalin gerçekleşmesi ölene kadar mümkün değildi. Parası yoktu ama güzel bir fikri vardı. Kyle?nin aklındaki fikir insanlığın var olduğundan beri arasında sürdürdüğü takas(değiş-tokuş) yöntemiydi. Kendisine bir web sitesi yaratan Kyle, bu web sitesi üzerinden takas yöntemi ile hayalindeki eve ulaşmak istiyordu. Şaka gibi gelecek ama takasa kırmızı bir ?ATAÇ? ile başladı ve hayal ettiği eve 14. takasından sonra kavuştu. Evet inanılır gibi değil biliyorum, ama yapan yapıyor. Ağzımızdan düşürmediğimiz Bilgi Çağı Toplumu?nda kazanan her zaman fikirler oluyor. Bu şaka gibi olayda Kyle, kırmızı ataç ile başladığı bu yolculukta suni balık yemi, kapı kolu, jeneratör, buzdolabı, kamyonet, ünlü şarkıcı Alice Cooper ile tanışma fırsatı, albüm sözleşmesi, sinema filminde önemli bir rol gibi takasları yaparak hayal ettiği eve ulaşmış. Bu yapmış olduğu ilginç aktivite ona hem hayal ettiği eve kavuşmasını  hem de bütün dünyada gazetelere haber olabilecek duruma meydana getirmiştir.

Diğer bir hikaye ise, İngiltere?nin Wiltshire şehrinden bir öğrencinin, Alex Tew?in hikayesi. Eğitimi için paraya ihtiyacı olan bu arkadaşta internet ile parlak fikrini birleştirerek paraya para dememiş. Uygulamasının adı: “The Million Dollar Home Page?. Bildiğiniz gibi internette birçok şirket banner reklam yöntemine başvurur. Alex?te bu durumu fırsata çevirmek isteyen zeki bir arkadaşımız. Basit bir web sitesi açıyor ve 1 milyon adet kutucuğun yer aldığı bir tasarım yapıyor. Bu tasarımın bir kutucuğunda bannerınızın yayınlanması 1 dolar. Site açıldığında çoğu insan reklamını verme talebinden ziyade, bu parlak fikre ortak olmak adına reklam bannerlarını 1 dolar ödeyerek Alex?e vermiş ve bu site kısa zamanda internet fenomeni haline gelmiş. 2005 yılında açılan bu site Alexa ?daki web trafiği sıralamasında 127. sıraya kadar yükselerek adından sıkça söz ettirmiştir. Halen site de reklam faaliyeti sürüyor ve bir milyon dolar her yıl katlanıyor da katlanıyor.

 

Yazımın başında da bahsettiğim gibi Sosyal Medya?nın bizlere sundukları sadece Facebook veya Twitter?dan ibaret değil. Birçok ticari veya sosyal fikrin alıcılarına ya da ilgililerine ulaşmasında etkin bir Pazar.Vermiş olduğum iki örnekteki kişiler bu pazarın kaymağını parlak fikirleri ile yiyen arkadaşlar, tıpkı Facebook?un kurucusu MARK ZUCKERBERG gibi. Bu bağlamda verdiğim örnekler sanırım başta bahsettiğim mucizenin göstergesi. Her yeni buluş bir ihtiyaçla başlar. İnsanoğlunun da bir çok buluşa ve yeniliğe ihtiyacı olduğuna göre, haydi ne duruyoruz fikrimizi hayata geçirelim. Unutmayalım biz insanların istekleri sonsuzdur.