Lenovo; uluslararası Çin merkezli bilişim teknoloji şirketi olarak bilgisayar, bilgisayar donanım ve aksesuarları alanında üretim yapmaktadır. Şirket, Legend Grup Ltd. ve Yeni Teknoloji Geliştirme A.Ş. adıyla Pekin’de Liu Chuanzi başkanlığında 11 mühendisten oluşan bir grup tarafından 1984 yılında kuruldu. Lenovo, 1988 yılında Legend şirketi bünyesine dahil oldu. 2005 yılında yaklaşık 1,75 milyar dolara IBM firmasının bilgisayar bölümünü satın aldı.
Lenovo kendine pazarda inovatif ve her segmente hitap eden ürünlerle yer bulmak istemesinden dolayı, inovasyonu işinin bir parçası değil temeli olarak gördü ve adımlarını bu şekilde attı. Lenovo’nun Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Aysun Karabıyık “For Those Who Do” mottolarını şu şekilde açıklamaktadır. “İhtiyacınız olan son teknoloji bir ürün ise biz de var ama yalnızca Office programlarını kullanabileceğiniz bir ürün ise o da biz de var. Yani her bütçe ve ihtiyaca uygun bilgisayara kolayca ulaşabileceğiniz adres, Lenovo. Siz yalnızca nasıl bir ürün istediğinize karar verin çünkü bizde hepsi mevcut.’” Yani sen kararını verdikten sonra Lenovo’da sana göre bir ürün mutlaka var. Bu noktada akla ister istemez Cem Yılmaz’ın akıllara kazınan cümlesi geliyor.( “Ne vereyim abime?” 🙂 )
Geçtiğimiz günlerde Lenovo, Twitter hesabında paylaştığı bir fotoğraf ile gündeme geldi. Fotoğrafta dünyaca ünlü aktör Ashton
Kutcher’ın Lenovo’ da üretim mühendisi olarak çalıştığını gösteren şirket kartı bulunan tweet “En yeni çalışanımıza merhaba deyin” sloganıyla paylaşıldı. Ashton Kutcher tercihi Lenovo için hem iyi bir reklam hem de iyi bir pazarlama stratejisiydi ki bunu da dizaynını yaptığı ilk tabletin yok satmasından anlıyoruz. Ürün 18 saat kullanım süresi vaat etmesinin yanı sıra en ince tablet olma özelliği de taşımaktadır. Lenovo, uzun müşteri anketleri ve pazar araştırmaları sonucunda tablet kullanıcılarının üründe istediği en önemli özelliklerden birinin “ergonomik kullanım” olduğunu sonucuna vardı. Bunun üzerine de elde kolay taşınma ve aynı zamanda masada herhangi ek bir aparata gerek kalmadan durabilme gibi özelliklerin hepsini bu tablette topladı.
Ürün “en ince tablet” olma özelliğini daha da ön plana çıkarmak için piyasaya “yoga” ismiyle sunuldu ve lansmanı için de zekice bir yol denendi. Şirket, bir hafta sonu insanların yoğun olarak spor yaptıkları deniz kenarı bir mekanı seçip, aldıkları 200 kadar mat ile herkesi yoga yapmaya davet etti. Çok kısa bir sürede çevredeki herkes yoga eğitmeni ile birlikte yoga yapar bir hâle geldi. Tam da tahmin edilen oldu ve kampanya istenilen etkiyi yarattı. Günün sonunda tüm haber kanallarında İstanbullu sporseverlerin yaptığı yoga konuşulurken, haber bültenlerinde ürün reklamı yapmanın yasak olması kuralı da zekice kırılmış oldu. Şirket belki de çok büyük meblağlar harcayarak bu etkiyi yaratamayabilirdi ama yalnızca alınan 200 kadar mat ile yakalanan etki mükemmeldi. Burada Lenovo, müşteriyi tanımanın ve dirsek teması kurmanın önemini vurgularken pazardaki payını da büyük oranda arttırdı.
Taşınabilir bilgisayar pazarına baktığımızda HP, Dell, Acer gibi sektörün önde gelen isimleri arasından sıyrılan Lenovo ilk sıraya oturdu. IDC (International Data Corporation) ve Gartner’ın raporlarına göre Lenovo 2013 yılı son çeyrekte pazar payını %16,7’ye ulaştırdığını bildirdi. En yakın rakibi ise HP % 16,4 bir payla sektördeki yerini korumakta. Ayrıca Aysun Karabıyık (Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü) şu an dizüstü bilgisayarda pazarda %24 ‘lük bir paya sahip olduklarını da belirtti.
Lenovo inovasyon ile sağladığı ayrışma ve başarıyı yine bu yolla sürdürmek istediğini bir kez daha dile getirirken, pazarda hâlen bulunan fırsatlardan da pay alma isteğini söylemekten çekinmemekte. Yeni yıl ile birlikte sektörde ateşli çekişmelerin olacağı sinyalini Lenovo şimdiden fısıldamakta. İzleyip göreceğiz.
Yorum Yok