Dünya büyük bir değişimin eşiğinde. Yoksa siz hâlâ rüzgarı hissetmediniz mi? İnsanları, toplumları, ülkeleri borçlandırarak, köleleştirerek kâr ve güç elde etmeye çalışan siyasi, ekonomik, kültürel ve inançsal yapılar büyük ve hayırlı bir çöküşün eşiğinde. Çok değil, birkaç yıl içinde hepimiz buna şahit olacağız. Büyük insanlık uyanıyor. Korkunun, savaşın, yıkımın, yalanın, ekolojiye zarar veren aç gözlülüğün, kibrin yeri olmayan; barışın, sevginin, kardeşliğin, birliğin, adaletin, özgürlüğün dünyasına hoş geldiniz.

No somos delito! Holograms for Freedom:

Bu değişime hazır mısınız?

İşinizin merkezine daha daha daha kâr etmeyi, güç kazanmayı koymak yerine, İNSAN’ı koymaya hazır mısınız?

Kalıplaşmış düşüncelerinizi, üzerinize yapışmış inançlarınızı, ezberlediğiniz teorileri, sizi korkuyla yöneten bütçe grafiklerinizi bırakmaya hazır mısınız?

Her şeyden önce, suçu hep yaratıcı ajansınızda, hatta kendiniz dışında her yerde arama alışkanlığınızdan vazgeçebilecek misiniz? Temelde kendinize ait olan güvensizlik ve yetersizlik hissinin, başkalarına güvenmemek olarak ortaya çıkmasına izin vermeye devam edecek misiniz? “Halk nasıl olsa anlamaz, ver gazı gitsin” diyen “tanıdık” bir iç sesiniz mi var?

Bu soruları devam ettirebilirim. Ama sebepler her ne olursa olsun bunlardan arınmanızı ve “yeni pazarlamayı” kutlamanızı istiyorum. Bir önceki yazımda (Reklamda Aydınlanma Çağı) bu konuya giriş yapmıştım. Şimdi reklamcılardan çok pazarlamacılar var hedefimde.

Yeni pazarlama, merkezine “İNSAN”ı alan, bütünün hayrına çalışan, sorunları çözen, eski kalıpları “güzellikle” yıkan, hak, bolluk ve sevgi vaadeden bir sistemdir. Üzgünüm ama, bunun dışında kalan, bu değişime ayak uyduramayanlar önümüzdeki yıllarda birer birer denklem dışında kalacaklar. Çünkü insanlık “uyandı”

Keep The Flame Alive:

Bizim Leo Burnett’te senelerdir dünya çapında uyguladığımız HumanKind felsefesi çıtayı tamamen bu alana yükseltmekle ilgili. Az önce izlediğiniz Lübnan filmini birkaç ay önce ilk kez Zurich’te izledim. Detaylarına girmeyeceğim. Ama, Global Ürün Komitemizin yılda dört kez dünyanın herhangi bir yerinde bir araya gelerek yaptığı değerlendirmeler, eski pazarlama yöntemlerinin 4’ün üzerinde nadiren puan almasıyla sonuçlanıyor. Ölçü alttaki gibi ve biz bu sene 9’u gördük:

human-kind-leo-burnet-brand-talks

 

9 puan alan bir iş çok uzun zamandır çıkmamıştı. Bildiğim son iş 2009’da Avustralya’da WWF için bulunan “Earth Hour – Dünya Saati” fikriydi. Sydney’de “Vote Earth” sloganıyla hayata geçen fikir şu anda tüm dünyada 5000’den fazla şehirde 130’dan fazla ülkede 1 saat ışıkları kapatarak uygulanıyor. Yeni fikir mayıs ayında Arjantin’den geldi. Bu fikrin geleceğini görebiliyor musunuz?

The Safety Truck:

Dünya çözülmeyi bekleyen sorunlarla dolu. “Dünyanın sorunlarını çözmek bizim işimiz mi?” demeyin. Çözümün parçası olduğunuz anda adınız gönüllere altın harflerle yazılacaktır. Türkiye ve Ortadoğu sorunlarla ve kaosla dolu. Evet, dans edelim, şarkılar söyleyelim, gülelim, eğlenelim, puan toplayalım bunlar güzel şeyler. Ama sorunlara da el atsak ya biraz. Bakın dünyanın en az sorunlu kıtası Avustralya, durmak bilmeden çözüm üretiyor. İşte bir tanesi:

#MyFamilyCan:

Şimdi gidip private label’la nasıl savaşacağım, kaliteyi mi ön plana çıkartsak, fiyatları mı kırsak diye düşünün. Bu “endişe” ve “kaygı” ile hareket etmektir. Sonucunda sadece onu yaşarsınız.

Bu senin hikayen değil sevgili ürün. Bu İNSAN’ın hikayesi. Sen o hikayenin içinde hangi amaçla, nasıl ve nerede bulunuyorsun? Önce bunu bi’ bul.

Re-Established:

100:

Ve kadınlar… Binlerce yıldır ezilmiş, susturulmuş, kapatılmış, dayatılmış rolleriyle sessizce uyanmakta olan kadınlar. Dünyayı değiştirecek olan asıl sizlersiniz. Hepimize “yapmayı” değil de “olmayı” öğretecek olanlar sizlersiniz. Bakalım o yakın günler gelince sizi “aptal” yerine koyan, mutfağa hapseden, size gizli sınırlar çizen, roller verenler nasıl şaşıracak…

I will what I want: