Evet, nerde kalmıştık?

Rekaberlik diye bir kavram söylemiştim en son hatırlarsanız. TechInside Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Usta’nın Türkçe’ye kazandırdığı rekaberlik kelimesi; işbirliği ve rekabetten üretilmiştir. Kelimenin daha bir Türkçesi; kurumlar ve fintechlerin birbirlerine rakip olmamaları gerektiğini, aksine stratejik işbirlikleri kurarak iki tarafında kazanmasını sağlayan yöntemlerle ilerlenmesi gerekliliğidir. Yani “Durunnnnn siz kardeşsiniz!” diyor 🙂

Geldiğimiz bugünde yine ezberlerimiz yıkılıyor ve hep söylenenin tam tersine bir durum yaşıyoruz. Küçük balık büyük balığı yutuyor 🙂 ATOM Bank’ı hiç duydunuz mu? Enpara desem hepiniz bilirsiniz sanırım. Melodisi şak diye kulağınıza geliyor değil mi? Ya da benim böyle bir sorunum var 🙂 İşte bu ATOM Bank, bizim Enpara’nın İngiliz versiyonu. Şube yok, masraf az ya da hiç yok! Sadece Mobilden bankacılık hizmeti sunan banka, kişisel finans yönetimi çatısı altında kullanıcısına zirveyi yaşatıyor. ATOM’un logosunu, aplikasyonunu özelleştirebiliyorsunuz, uygulama benim için Pınar’ın Bankası adı altında hizmet verebiliyor. Kişiselleşmede gelinen son nokta!

Bizde olsa ve biri böyle bir öneri sunsa Hukuk’a sor, Mevzuat’a sor, ay olur mu acaba, hizmeti biz veriyoruz bizim adımız olmalı. Adamdaki egoya bak her yerde kendi adını görmek istiyor vs hikâyeleri ile öneriyi sunanı sözle gözle döverler. Bir de bunun yapacak işi yok diye düşünme ihtimalleri 99% 🙂 Unutmadan Atom Bank’ın yönetim kurulunda eski Garanti Bankası Genel Müdür’ü Ergün Özen’de bulunmaktadır. Yine beyin göçü vermişiz!

Türkiye’de TBB raporuna* istinaden Eylül itibari ile 21 milyon kullanıcıya ulaşan mobil bankacılık bu işi başarılı yapabildiğimizin bir kanıtıdır. Bu nedenle yabancı mobil bankalara biz daha çok çalışan göndeririz. Eylül 2016 Financial Times** haberine göre Atom Bank’ta 2,000 müşteri ile 18 milyon Pound tutarında birikim hesabı, 14 milyon Pound kredi kullanımı gerçekleşmiş. İngiltere’de birçok mobil odaklı banka da açılmayı planlıyor. Tandem geçtiğimiz sene bankacılık lisansını aldı. Starling ve Monzo da birkaç ay önce lisansını alan bankalardan. Peki, biz de enpara’dan sonra niye güçlü bir hareket gelmedi? Hiç yok diyemem tabi, CepteTeb, Nuvo, Dijital Deniz, Mutlu Param vb. şuanda mevcut. Yalnız Nuvo hariç isimlere dikkat, ya banka ismi var ya da pek bir jenerik 🙂 Şöyle bir yanılgımız var sanırsam. Biri bir ürün çıkardı mı amacımız illaki daha inovatif, daha parlak bir ürün çıkarmak oluyor. Bunu yapmaya çalışırken de ister istemez basitlikten uzaklaşıyoruz. Mobil bankacılık Türkiye’de bu kadar sevilirken deveye hendek atlamaya gerek var mı? Kullanıcı talebi belli; prosedürden uzak, kolaylıkla hizmet alabileceği, masrafsız ve şubeye uğramayacağı bir bankacılık anlayışı. Şahsi fikrim yenilikçi bir hareket adına mobil şubelerin de kişiselleştirilmesi yönünde. Yani müşteri olarak banka kartı ve hesap sahibi isem açılacak menülerin bu doğrultuda özelleştirilmesi “less is more” kavramına cuk diye oturacaktır. Elbette ki Bankam bana farklı ürünler sunmak isteyecektir. Eğer bu ürünlerden bir tanesini alırsam o zaman kişisel menüme eklensin.

Mevzuat gereği bankalar karlılığını artırmaya yönelik olarak şu sıralar sizlerde TV reklamlarınızda görüyorsunuzdur, işletmelere yöneldi. Müzikler pek bir geleneksel, sanırım bütün esnafların amca olduğunu düşünüyorlar. Yaklaşımlar hep bir dostluk çatısı altında, oysaki kimi kandırıyoruz? Bugün bireysel müşteriler artık birçok hizmeti ücretsiz olarak alabiliyorken, işletmelerde böyle bir durum söz konusu değil. Bankalarda varlığını devam ettirmek adına yatırımlarını, proje önceliklendirmelerini bu alana kaydırmış durumda. Şimdi pazarlama derslerindeki bir konuyu sizlere hatırlatmak isterim, marketing gap olarak tabir edilen bu durum derki pazardaki açığı bul, çök. Bireysel bankacılıktan uzaklaşma bu alandaki boşlukları oluşturmaya başladı ve bilin bakalım bu boşluğu kim dolduruyor? Elbette ki yeni dijital bankalar! Amaçları ilk etapta karlılıktan ziyade müşteri sayısını artırmak. Bu nedenledir ki sundukları ürün tamamiyle müşteri dostu. Henüz Türkiye pazarında çok görmesek bile ATOM, Moven ve Simply Bank bu işi, iş zekâsıyla harikalar diyarını çevirdi. Müşteriye kişisel finans yönetimi çatısı altında mobilden güvenli para harcama limiti hesaplaması, aylık grafiksel detaylı para harcama analizleri, birikim teşvik modelleri sunarak güvenlerini kazanıyor. Bir sonraki adım robotik teknoloji ile yatırım tavsiye modellerinin tüm bu bankalara entegre edilmesidir. Para biriktiremeyen bir grup olarak hepimizin ihtiyacı olan da bu değil mi? Banka Şube ve çağrı merkezi çalışanlarının hedefleri doğrultusundaki yatırım ürünlerini sunmalarından hepimiz çok sıkıldık.

Garanti Bankası Ugi ile bu işi yapacağını söylüyor, çokta güzel bir reklam filmi çekmişler, izlemenizi tavsiye ederim.  Sadece tek düşüncem, Ugi yeni bir dijital banka olarak ayrışsa daha mı etkili olurdu? Yıllardır Garanti’yi bilen kuşaklar dışında yeni kuşak daha çok mu sahiplenirdi? Sanırım yine kafamda deli sorular 🙂 Yılın bu son ayını keyifle geçirmenizi dilerim,

 

* TBB rapor için: https://www.tbb.org.tr/Content/Upload/istatistikiraporlar/tumu /1053/Internet_ve_Mobil_Bankacilik_IstatistikleriEylul_2016.zip * Haberin tamamı için https://www.ft.com/content/f86fbaac- 7a73-11e6-b837-eb4b4333ee43