Reklam verenin ve izleyen insanların çok beğendiği reklam aslında hiç işe yaramıyor olabilir.

Aslında “Bizim ürünümüzü kullanmazsan bu olur!” demenin kişinin algısını daha kolay yakaladığına da inanıyoruz. Ancak bu korkuyu anlatmanın ve olumsuz senaryoyu göstermenin hassas bir sınırı var.

Bir markanın başarısını tek başına konumlandırma sağlamıyorsa, başarısızlığını da konumlandırmaya yüklemek doğru olmaz

Pascal Bruckner Masumiyetin Ayartıcılığı adlı kitabında şöyle diyor: “İyilik, ne zaman pazarlamayı etkisi altına alsa, aslında iyiliktir pazarlamanın elinde oyuncak olan.” İki kere okunmayı hak …

Bir Fransız süpermarket markası pazarlamanın gücünü kullanarak “Utanç verici meyve ve sebzeler” başlığıyla lanse ettiği kampanyayla kozmetik nedenlerle çöpe atılan meyve ve sebzelere dikkat çekti.

Markalar ritüellerle özgün bir deneyim yaratarak bunu markanın bir parçası haline getirirler. Fark etmeden kişiyi bir topluluğun parçası kılarlar.