Tam olarak geçtiğimiz hafta bugün, bu yıl Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda 6.sı düzenlenen İnteraktif Pazarlama Zirvesi’ne katıldım. Yazıyı şimdi yazıyorum çünkü bir olay hakkında yazılmış her şeyi inceleyip değinilmeyen ve bana göre önemli noktaları BrandTalks okuyucularına aktarmayı seviyorum. 🙂

Başlıkta “interaktif” kelimesini parantez içinde yazdım çünkü bu sene zirvenin sloganı “Pazarlama zaten interaktiftir!” olarak belirlenmişti. Bundan sonra zirve uzun ismiyle anılmayacak ve sadece İPZ olarak yerleştirilmeye çalışılacak.

Zirvenin stratejik danışmanı Hakan Senbir‘in ifadesiyle; “İPZ de bundan sonra tıpkı IBM ya da NASA gibi açılımını unuttuğumuz markalar arasına girecek!” 

Bence de geç kalınmış ve doğru bir karar.

Bu karara da sebep olan kavram karmaşasının üzerinden bir de ben geçmek istiyorum. İnteraktif kelimesi bir kaç yıl önce hayatımıza girdi. Tam manasında kullanabileceğimiz “etkileşimli” gibi bir kelime varken, her zamanki yabancı kelimeleri dilimize sokma merakımızın sonucunda her yerde interaktif kelimesi vardı.

Daha da kötüsü; bir süre sonra bu interaktif kelimesi ilk yüklenen anlamını da yitirdi ve sanki dijital manasına geliyormuş gibi kullanılmaya başlandı. Tıpkı “Satış ve Pazarlama aynı şeyler değildir!” ayrımının daha yeni yeni anlaşılması gibi “Dijital ve İnteraktif aynı şeyler değildir!” ayrımı da umarım zamanla iyice oturacaktır.

Zirveye dönecek olursak; söyleyebileceğim ilk şey aslında programın sabah 09.30’da başlayacağı duyurulmasına rağmen, benim de izleme şansı bulduğum 2. Futuristler Zirvesi‘nin sabah seanslarına alınması sebebiyle İPZ’nin 12.30 gibi başlaması. Zirve öngörülen programı izledi. Önce sponsor sunumları yapıldı.

Daha önce buna benzer bir çok etkinlik düzenlemiş birisi olarak, sponsorların, bu gibi etkinliklerde hayat kurtarıcı bir rol oynadığını söylemem gerekir. Belki sunumlarında biraz sıkıcı olabiliyorlar ancak etkinliğe katkıları sebebiyle ben de dahil olmak üzere bütün etkinlik organizatörleri tarafından zevkle ve ilgiyle izlenirler. 😉

Zirve’nin ilk gününde etkileşimli diyebileceğim tek sunum Josephine Dorado‘nun bir HALO oyunu olan “This Spartan Life” ile yaptığı sunumdu. O da yarı-etkileşimli idi, çünkü izleyiciler oyun filan oynamadı. 🙂 Sunum sırasında sahnede oyunu New York’daki ve Dünya’nın muhtelif ülkelerindeki oyuncularla oynadılar. Bu süre zarfında da HALO dünyası, sosyal oyunculuk, avatarlar ve This Spartan Life ile ilgili bilgi verdiler. Yine bu kısmı biraz sıkıcı bulundu ve salonu terk eden kişi sayısı bir hayli fazla oldu.

Etkinlik internetten de canlı yayınlandı. Ayrıca Grand Interactive Awards 2011 Ödül Töreni de ilk günün sonunda yapıldı. Kazananları buradan öğrenebilirsiniz.

Etkinlik, ikinci gününde de İPZ Youth olarak devam etti. Ben bu genel bilgilerin ardından, sunumlara da çok fazla takılmadan (zira ben firmaların paylaştığı bilgiler dışında pek de bilmediğim bir şey öğrenmedim) kullanılan teknolojilere ve beklentilerime geçmek istiyorum.

İPZ, 6 yıldır, pazarlama sektörüne yön verdiğini iddia eden bir etkinlik. Pazarlama dünyasında da şu anda teknolojik gelişmelerin biraz ön planda olduğunu var sayarsak açıkçası ben yeni bir teknoloji kullanılarak fark yaratılmasını beklerdim.

Canlı yayın artık bu tarz etkinliklerin hepsinde var. Efes’in “One Like” kart ile Facebook’a bağlanma uygulaması da bir çok yerde kullanıldı. Avea, sunumunda, soruları Ipad yardımıyla Twitter’da verilen bir hashtag ile aldı. Bu da kullanılan bir teknoloji.

Örneğin bir vizyon çizmek gerekirse, yurt dışında örnekleri var ama salonda olmak zorunda kalmadan konferans salonuna Skype ile bağlanarak soru soran izleyiciler olabilirdi. Ya da sunumların her hangi bir yerinde 3D teknolojisi kullanılabilirdi.

Bu örnekleri arttırmak mümkün.

Bence teknoloji üretiminde diğer ülkelerin biraz önüne geçmeye çalışmalıyız. Ancak o zaman markalarımızı çok uluslu konuşturabiliriz!