Birçok kişi veya kurum zaman zaman ?Kör Nokta? vakasına yakalanır. Güzel bir projeye veya buluşa imza atarken bir yerde takılırsınız ilerisini göremezsiniz. O karmaşıklık hem sizi hem de işlerinizi olumsuz etkiler. İşte bu olaya kör nokta denir, daha doğrusu bu konu kör noktaya iyi, basit ve kısa bir örnektir.

Günümüzde çoğu firma bu saplantılara düşmemek için birçok yöntem geliştiriyor, kimi firmalar pazarlama departmanlarını daha aktif hale getirerek (sosyal medyanın da yardımıyla) müşterinin isteklerine, tercihlerine katkı sağlayabilecek verileri toplayarak bu duraklamadan kurtulmaya çalışıyor, kimileri de dışarıdan (reklam ajansları, danışmanlık firmalar vb. gibi) destek alarak takılıp kaldıkları kör noktalarından dışarıdan bir kurumun veya kişinin bakışıyla çıkmaya çalışıyorlar.

Çoğu global marka bu yöntemi veya benzerlerini kullanıyor. Ama bunları kullanmamakta daha doğrusu bu konuya karşı at gözlüklerini çıkarmamakta ısrarcı olan, geleneksel pazarlama yöntemlerinden kurtulamayan global markalar da var tabi.

Mobil cihazlarda özellikle akıllı telefonlarda ciddi bir rekabet aldı başını gidiyor. Çoğu firma bu rekabette pazar paylarına yavaş yavaş veda ediyor. Bunanla ilgili karşımızda birçok örnek var; Nokia ve Sony Ericsson bunlardan sadece iki tanesi. Yukarıda bahsettiğimiz geleneksel pazarlama yöntemini sürdürmeye çalışan ve inatçılığını olağanüstü bir şekilde muhafaza eden NOKIA?ya bu kadar yazıdan sonra değinmemekte olmaz herhalde.

Bildiğiniz gibi NOKIA mobil telefon sektöründe pazar payı en fazla olan şirketlerden biri. Hemen hemen hepimizin hayatı boyunca mutlaka bir NOKIA ?sı olmuştur. Benim gibi çoğu insanın da ilk telefonunun NOKIA olmasından dolayı ayrı da bir sempati durumu var tabi. Ama sempati duyduğumuz bu marka artık alay konusu olmaya başladı. Rakipleri Iphone ve Samsung gibi firmalar NOKIA nın Pazar payını hızla yemeye başlıyorlar. Burada sorun rakiplerin iyi ürünler, daha doğrusu tüketicilerin gereksinimlerini tam anlamıyla karşılama isteklerinin yanı sıra, NOKIA ?nın akılalmaz inadı. Günümüzde hemen hemen herkeste akıllı telefonlar var, öyle bir durum oluştu ki artık ayda 10 TL ye akıllı telefonlara sahip olabiliyoruz. Akıllı teknolojiye bu kadar ilgi artarken, NOKIA hala megapiksel, incelik, renkli ekran, bluetooth gibi geleneksel özelliklerin peşinde.

Aslında bu yazıyı yazmamdaki neden geçenlerde NOKIA nın Türkiye Fan Page ?ini incelememle oluştu. Görünen o ki firma halen daha ?Ne üretsem satarım? felsefesinde. Bundan 5 sene öncesine baktığımızda gerçekten de öyleymiş diyebiliyoruz. Ne takozlar satın almışız. Kamera koymuşlar, radyo koymuşlar, bir de kızılötesi koyunca olmuş geleceğin teknolojisi. Nereye geleceğin teknolojisi diye baktığımızda; ?kamera zaten ayrı olarak olan bir cihaz, her yerden radyo da temin edebiliriz ee nerede gelecek?? onların sunduğu gelecek mi yoksa bizim gördüğümüz mü? Tabiki kazanan her zaman olduğu gibi tüketici oldu. Geleceği gören ve ihtiyaçlarımızı başarılı bir şekilde tespit eden ve Ar-ge ye önem veren firmalar akıllı telefon çağını başlattılar.

Bakınca NOKIA ?nın Pazar payını kaybetmesi normal gibi görünüyor. Yukarıda da dediğim gibi halen daha, telefonlarının inceliğini, kameralarının megapiksellerini, kızılötesi teknolojilerini vs. pazarlamaya çalışıyor. Dışı güzel hoş ta ama içine bakınca ürün neredeyse boş. Yükselen ve güçlenen rakiplerinden SAMSUNG a baktığımızda kendi işletim sistemlerinin yanı sıra Android ?i de tercih ederek müşteri kitlesinin tamamına ulaşmaya çalışıyor. Ama NOKIA ne yapıyor? Birçok kişinin şikayetçi olduğu işletim sistemini kullanıcılara diretiyor. Açıkcası telefonumda Windows phone işletim sisteminin olması beni hem çileden çıkarıyor hem de Android?e karşı hayranlığımın artmasına sebep veriyor. Kabul etmek gerek bu işi ne Microsoft ne de NOKIA beceremedi. Daha fazla inada da gerek yok. Yoksa firmanın sonu KODAK gibi olacak. Pazar payı her yıl %5-10 arasında küçülen bir global şirketin böylesine basit ve geleneksel pazarlama stratejilerini tercih etmesi onların sonu olabilir. Verilerde bunu gösteriyor zaten. Aralık ayında zarar ettiğini belirten ve CEO ?su ile yollarını ayıran firma kan kaybetmeye halen daha devam ediyor.

Ne kadar hatalar olsa da bunlarda inat edilse de NOKIA ?nın hepimizin hayatında önemli bir yeri var, firmanın kötü gidişi de insanı ister istemez üzüyor. Umarız en kısa zamanda müşteri odaklı ve bilgi çağına yönelik daha akıllı(!) telefonlar ile karşımıza çıkarak inatlarına son verirler.